Ellerim soğuk...
sevmişim seni
ellerim soğuk kat sayısı yüksek göz yaşlarımın akıyorlar sana mahkum atan kalbin yokluğuna bir yalan gibi zamanlarda, çürük hayaller gülemiyorlar.. kaykılmış hayat bahane yaşanılmıyanlara, tersten esen rüzgarlar dertlere gebe, doğuluşu an meselesi gibi.. kurşun sıkıyorlar umutlar can çekişen ruha duasız mezarlar kurulmuş mezesi aşk, sevdalara kalkan kadehler inmek bilmiyorlar yokluk yokluğunda şaşkın, şans eseri yaşıyor canda direnen beden.. geleceği kül mazisi de elden gitmiş.. topallıyan güneş madara olurken gül pembeli günlere sensizlik öpüyor gök yüzünü nasibe inat.. böyle gelmiş böyle gidermişliğin sonu yok, sonu yok gönüller de ki feryatların, mutluluğa aç olunca yürek.. aralamak istiyor belkilerin kapısını, kaş ile göz arasında ki hüzün yutkunuyor bakarken bir daha peşinden gittiği güzelliğin gölgesine.. düşler mat düşler şart yoksa nasıl kalınacaktı ki ayakta? vururken içerden bir daha bir daha aşkta denilen sevda... (Berlin,07.03.2014) Talat Özgen |