Canım yanıyor
Taş kesilmişim ben.
Buzdan soğuk ve de hareketsizim. Başım önümde geçmişe doğru dalgın yol almaktayım. Hareketsiz, Sessiz, ve’ de dalgın. Hem de ben, bu gün uykuda gezer gibiyim.. Canım yanıyor. Geçmişten bir çok şeyleri hatırladıkça. Ve, Yüreğime bir sıkıntı çöküyor, garipleşiyorum. Sonra kaderime ve kendime küfrediyorum içim yandıkça. Birşeyleri düşündükçe. Ağlamaklı bir hal alıyorum ben, Kirpiklerimde iki damla yaşı gördükçe. Sabrediyorum yine’ de ben, çatlamayan sabır taşı gibi Üzgün, üzgün düşünürken. Canım yanıyor. Gözlerimin önüne dökülen yaşanmışlardan. Ve sonra, Geçmiş yıllardan mevsimlerden kış, bahar yazlardan. Ah diyorum, bir iç çekiyorum derinden. Dalgın, dalgın. Ömrümün son baharında. Canım yanıyor. Günahlarımdan bilip’ de, yapamadıklarımdan, Düşündükçe. Hatalarım günahlarım gözlerimin önüne döküldükçe. Kahroluyorum ben, Kendimi geçmişimin içine gömdükçe.. Bedenim ter döküyor sonra, Beni ben yapan, hatalarımı, yaşanmışlarımı düşündükçe. Canım yanıyor. Cevap ararken, içimdeki sorulara. Ve ben, Düşünüyorum kara,kara. Bir derman olamadan ölen anamı ve babamı düşünürken. İçime yüreğime akıtıyorum derdimi ve gözyaşlarımı, Çabuk geçen ömrümün son baharında, Geçmişi andıkça. 06 Mart 2014 Ahmet Yüksel Şanlıer |
Kutluyorum kaleminizi değerli arkadaşım.
Sağlıcakla kalınız...