zuama mektup
Sende mi gidiyorsun zuam!
Hayallerimin baş kentine Mecbur düzergahın taş duvarlarına Sende mi gidiyorsun ! Sersefil aynaları merhametine bırakarak Güneşi uslu çocuklardan koparıp Ateşler gölgesine zincirler çivileyip Ütapyama karlar yağdıra yağdıra Sende mi gidiyorsun zuam! Ölülerden armağanlar gelir tenime Bir düğün merasimi sunar alyanslar Geceme, bırakır bir gün yanığı Eyy! Sonsuzluk celladıma yankı olan Sönüp giden baharın son şahidi Sende mi gidiyorsun… Zaman kaybolup gider karlar altında Bir bakışında,mini ayaklar altında Eyy! Destanımı yazan gurur tanığı Kader yanılgısı,ağıran son yansıma Sende mi gidiyorsun… |