Söylenmemiş Sözler Üstüne
aramızda birikmiş sözler var şimdi
sözler, sözcükler yahut cümleler hiç söylenmemiş, söylenip unutulmuş söylense de işitilmemiş. sözler ki aslında hiç verilmemiş.. ne imza düşülmüş altına, ne bir işaret. öylesine bir isimdir belki kazınan. senin ve benim adımdan ayrı senin ve benim adımdan mürekkep. oysa.. sözün surete geldiği yerde, dudaklarımızdan dökülenlere bizden başka kim sahip çıkabilir? şimdi cisimsiz bir mânadır, yürekte tortulanan dupduru bir suyun yüzünde harelenen rüzgâr kimindir? dağlardan gelen bir gürültü işitilse -o mutlak- yücelerde eriyen karın sesidir. sel olur, boran olur, fırtına tutar. sonunda o dupduru sular... tortulanıp biriken sözlerin üzerine gerilmiş sessiz bir perdedir. kim ki kaçıp sığınabilir verilmemiş vaadlerin elinden? yürektedir kelepçesi... saçlarını savursa da dumanlı göklere uzanan bir ağacın topraktan yazılır dilekçesi. |
Güzelmiş...