ve ben ceplerimde hiç ölü kelebekleri beslemedim içimdeki kuytulara uyuttum kırlangıçların kanatlarında uçurumlarda büyüdüm pinhan eylemedim ki.. hep poyrazı giyinip çıktım sokaklara
nice uç uç böceği esti geçti içimden tanıdın mı beni ben deli oğlan dinle bu senin yazdırdığın hikaye dün gece bir de seni ekleyerek toplamışlar günahlarımı sen hiç kardan adamın dudaklarından öptün mü işte öyle eriyip aktın gözlerimden
martıların gözlerindeki uçurum fotoğrafları gibi bakma bana hayat geceleri renklerinden kanayan bir çiçektir yine de her sabah güneşe doğru bakar bütün çiçekler ve ben her şafak özgürlüğe türkü soyarım
mendilim hep kağıttandı benim gözyaşlarımla eriyip gittiler ateşim çıkardı bilmezdim hep seni karıştırırmışlar ilaçlarıma oysa ben hicaz bir sesine bile sevinecektim üşüdükçe basit bir öpücük yetecekken bana ve ben saati kurmuşken bakışlarına dağıttın dizili boncuklarımı rakamları kaybolmuş hercai bir sayı gibi ben şimdi abaküsümü nasıl bulacağım
ve de ... unutma küçüğüm bazı yürekleri yalnızca ârifan anlarmış karanlığı sadece güneşin yuttuğu gibi
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
özgürlüğe türkü soymak şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
özgürlüğe türkü soymak şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Özgür olan sadece, kuşlar ve düşler galiba. Zaten gökyüzünün sahibide onlar. Özgürlüğün tanımı bir öğretmenimin sözünde saklı sır gibi hala. Derse girdiği vakit şöyle derdi öğretmenim.
-Susun bakalım. Öğretmenin özgürlüğünün başladığı yerde, öğrencinin özgürlüğü biter.
Hayat yolunda sırtımızda yüklerimiz, ayağımızda pranga misali sorumluluklarımız gün be gün sararan yaprak gibi sürüklenip gidiyoruz. Ki insan duyguları, düşünceleri eşliğinde suyun, rüzgarın peşinde sürüklenip gitmek istese de sadece kaderinin izinden gidebiliyor ancak.
Öyle telaşsız, dağ başında yanağını rüzgar okşayan, her sabah güneşe gülümseyen çiçekler ancak ve ancak düşerimizde boy veriyor.
Tebrik ve teşekkürlerimi bıraktım sayfanıza. Saygılarımla.
-Susun bakalım. Öğretmenin özgürlüğünün başladığı yerde, öğrencinin özgürlüğü biter.
Hayat yolunda sırtımızda yüklerimiz, ayağımızda pranga misali sorumluluklarımız gün be gün sararan yaprak gibi sürüklenip gidiyoruz. Ki insan duyguları, düşünceleri eşliğinde suyun, rüzgarın peşinde sürüklenip gitmek istese de sadece kaderinin izinden gidebiliyor ancak.
Öyle telaşsız, dağ başında yanağını rüzgar okşayan, her sabah güneşe gülümseyen çiçekler ancak ve ancak düşerimizde boy veriyor.
Tebrik ve teşekkürlerimi bıraktım sayfanıza.
Saygılarımla.