Kim bilir hangi zaman mıhlanmış Parmaklarımın arasına, Giysileri yama üstüne yama. Yine de kolları birbirine sarılmış Başında kasketi Düğmeleri kayıp, dizleri yırtık pırtık Uçları kıvrık, Kartpostalı andıran bir karışlık mutluluk.
Ayan beyan belliydi Sanırım mevsimi gelmişti Göz kapaklarım Derin bir dinlenceyi sonlandırmış gibiydi. Yakınlarım boz bulanıktı Masallardaki turuncu saçlı kadın misali Bulutların yüzü kızıl Yüreğime dokunan eller kayıptı Belki de... İçimi donduran ayrılıktı.
İrice bir talihsizlikti Sadece başım dönmüştü Hatırlamam ki önlerine düştüğümü Çağ ne kadar da hızlanmış Meğerse onca insan Bir anda Başka zamanlara ışınlanmış.
Saat, varlığı yokluk geçiyordu Akreple yelkovan Birbirine mesafeli durmaktan Canları sıkılmıştı. Mahpus bölmeye düşen Küçücük noktacıklar, İkisinin de gözyaşları olmuş Aktıkça akmıştı, Çığlıklarını hiç kimse duymamış Bi-çare Titrek yüreklerinin sesi kısılmıştı.
Ellerim soğuk ve yapayalnızdı Etrafımda bir ben Bir de ben vardım, Uzletimin buzdan alazında İçini çeke çeke yüreğim yandı Ekmeğime katık ettiğim tuzum bile Damağıma yavandı.
Asfalt sanki devasa bir anız Yollar zifiri karanlıktı Umut halkalarım bir bir kırılırken Gün ortasında... Gözlerime güneşin ışıkları kapandı. Yanımda, El sallayacak bir kimsem bile yoktu
Ruhum, yerle yeksan görüntüme Tek başına yas tuttu Dur durak bilmiyordu tuhaf tuhaf konuştu Ve ansızın sustu Başımda dolanıp durmuyordu Sanki beyaz kanatlı bir kuştu Kim bilir nerelere uçtu….
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
_KİM BİLİR_ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
_KİM BİLİR_ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kim bilir hangi zaman mıhlanmış Parmaklarımın arasına, Giysileri yama üstüne yama. Yine de kolları birbirine sarılmış Başında kasketi Düğmeleri kayıp, dizleri yırtık pırtık Uçları kıvrık, Kartpostalı andıran bir karışlık mutluluk.
Ayan beyan belliydi Sanırım mevsimi gelmişti Göz kapaklarım Derin bir dinlenceyi sonlandırmış gibiydi. Yakınlarım boz bulanıktı Masallardaki turuncu saçlı kadın misali Bulutların yüzü kızıl Yüreğime dokunan eller kayıptı Belki de... İçimi donduran ayrılıktı.
İrice bir talihsizlikti Sadece başım dönmüştü Hatırlamam ki önlerine düştüğümü Çağ ne kadar da hızlanmış Meğerse onca insan Bir anda Başka zamanlara ışınlanmış.
Saat, varlığı yokluk geçiyordu Akreple yelkovan Birbirine mesafeli durmaktan Canları sıkılmıştı. Mahpus bölmeye düşen Küçücük noktacıklar, İkisinin de gözyaşları olmuş Aktıkça akmıştı, Çığlıklarını hiç kimse duymamış Bi-çare Titrek yüreklerinin sesi kısılmıştı.
Ellerim soğuk ve yapayalnızdı Etrafımda bir ben Bir de ben vardım, Uzletimin buzdan alazında İçini çeke çeke yüreğim yandı Ekmeğime katık ettiğim tuzum bile Damağıma yavandı.
Asfalt sanki devasa bir anız Yollar zifiri karanlıktı Umut halkalarım bir bir kırılırken Gün ortasında... Gözlerime güneşin ışıkları kapandı. Yanımda, El sallayacak bir kimsem bile yoktu
Ruhum, yerle yeksan görüntüme Tek başına yas tuttu Dur durak bilmiyordu tuhaf tuhaf konuştu Ve ansızın sustu Başımda dolanıp durmuyordu Sanki beyaz kanatlı bir kuştu Kim bilir nerelere uçtu….
13 Nisan 2011 / NÜS
.....................................Yüreyiniz engin ola yine harika satırlara düşdü gözler insana ufuk açıyor sözler deyerli kalemi tebrik ediyorum saygıyla selamlar üstadım...
Ellerim soğuk ve yapayalnızdı Etrafımda bir ben Bir de ben vardım, Yalnızlığımın buzdan alazında İçini çeke çeke yüreğim yandı Ekmeğime katık ettiğim tuzum bile Damağıma yavandı.
:(( Çok etkilendim okurken kocaman tebriklerimi bırakıyorum harıkaydı kaleminiz saygılarımla
Sanırım mevsimi gelmişti
Göz kapaklarım...