KORKU SANCILARIMHangi yabancı kirpiğin gölgesi vurur yüzüne ki bu kadar sarartır o gül pembe tenini sesin yabancı gelir uzaklardan sanki bir gölgenin hiç çıkmayan çığlığı beklemenin gün dönümü de düştü geceye söyle tatlı gelincik bu gidiş nereye.. Korkuyu kucaklamayalı niceydi hangi karanlıklardan çıktı üstüme ben değilmiydim her köşeyi karış karış temizleyen unutulan neydi eski bir gazete altında bu kadar büyüdü de engelledi kor ateş dudaklarımda gülüşü mühürledi soğuk duvarlarıyla gözlerimdeki sevinci kaybettirdi beklentilerimi meğer ne kadar da sinsi bakarmış gözüme. Hangi kırık mevsimlerin soğuğunda kaldı bu şehir ki hiç uyanmayan kalabalık bir mezar gibiydi zaten bir tarafında toplanan kimsesiz sahipsiz köpekler bir yanında erkenden ötmenin bedelini ödeyen bülbül Güller mi? Onlar hiç açmayacak bir mevsime hasret durduğu yerde kurumaya meyilli Ben mi? Her zamanki gibi hep sana hasret. Kaybolan gülüşlerim dudağımın kıyısından sarkıyor bu ne göstermelik acıdır ki gören ibret almıyor sürüklediğim ayaklarım geleceğin kapısından her seferinde geri dönerken geçmişi sırtımda taşımaktan yoruldum bir merhaba diyen gerçek gözleri yalan bakışlarımla vurmayacağım söz bu sefer kuru sıkı doldurdum tabancamı yalnız ben öleceğim. Yalnız ben. Ayvazım DENİZ |
ki hiç uyanmayan kalabalık bir mezar gibiydi zaten
bir tarafında toplanan kimsesiz sahipsiz köpekler
bir yanında erkenden ötmenin bedelini ödeyen bülbül
Güller mi?
Onlar hiç açmayacak bir mevsime hasret
durduğu yerde kurumaya meyilli
Ben mi?
Her zamanki gibi hep sana hasret.
Güzel bir serbet şiirdi yürekten kutlarım.Beğeni ile okudum.