HUYSUZ BİR KADINIM
huysuz bir kadın oldum
saati saatine uymayan günü gecesine dar gelen iliği kemiği hüzne belenmiş mızrabı hüzzam vuran huysuz mu huysuz bir kadın yaşadıklarımdanmı yaşayamadıklarımdan mı yoksa saçlarıma düşen aklarmı suçlu bilemem nemli havalardan haz almayan sancılarım kadar çekilmez gudubet huysuz bir kadın oldum havanın azizliğine uğradıda mı tenim bunca içim acır canım yanar cümle sitemlerim ayyuka çıkar huysuzluğum keza bir okadar artar yoksa canım dediklerimin canımın içine etmelerimi kalp ritmimi bozarda isyanım artar sorsanız eminim şöyle derler adam sende hem şirret hem mendebur bir okadar da cadıdır öteden beri çekilmez hırçın ezelden beri de huysuzluğu mevcuttur huysuz bir kadınım ufuksuz denizlerde dümensiz gemilerle savrulurken yükünü sırtına vurup sineye sancıyı sarıp kazasız belasız limana demir atan huysuz bekletirken hayatı yol yorgunu cüsseye sual etmez tek kimse bendindeki yükün ağırlığı nerede denmeyen huysuz bir k a d ı n huysuz bir kadın oldum gittikçe ıssızlaşıp insanlardan kaçan deniz kenarlarında denizlenip coşan şarkılara şiirlere sığınıp gölgesine sarılan kale gibi dik huysuz bir kadınım ferhan erdoğan 11.02.2014 |