Sal Gitsin Ipini..
Ne vakit yüz çevirdin hayallerine sen,
Ne zaman bu kadar yaşlandı yüreğin.. Bak hiçbir şey değişmedi, hâlâ orada hepsi, Yaş almak mı, yaşlanadırıyor yüreği ? Yoksa ! Kendini haddinden fazla olgunlaştırmak mı ? Deli, dolu şen şakrak arkadaşlar mıydı, yoksa ? Insana yaşama sevinci veren.. Ne vakit ? Hüzün çöreklendi bu kadar içine. Oysa, gülmek öyle, çok da zor olmasa gerek ! Neden, sanki ? Dünyanın bütün yükü senin omuzlarındaymışcasına, Ezilip durursun, kendi yarattığın ağırlıklar altında.. Oysa, bir silkelenip kalkman, yeter de artar bile, Hafifletmeye acılarını, Kuşlar misali, özügürce uçmalı yarınlara.. Kanada ihtiyacın yok, olmadı ki hiç.. Bir düş, bir hayal.. Bazen de sadece bir umuttur, elinden tutan.. Tamam, ayakların yere sağlam basın da, Varsın aklın, arada bir sana gülmeyi de hatırlatsın.. Bırak düşüncelerini, bırak uçsunlar.. Uçsuz bucaksız, hayallere.. Uçurtmalar da uçamazdı, rüzgârlar olmadıkça.. Onlar da uçamazdı, Onları gökyüzüne bırakanlar olmadıkça.. Madem, sende sal gitsin ipini, Bitsin bütün yorgunlukların.. Sal gitsin ipini, Kendini tutsak ettiğin yaşantının.. Bırak buluşsun yarınların sevinçlerle.. Yazan: Gönül Cesli |