İstanbul'a
Ey şehri sultan,
ey aziz İstanbul. Aslında başlarken bu hikaye çok güzeldi, Sen, bana güzel insanlarla dostluk etmeyi, Beykoz’da denize nazır çay içmeyi, Üsküdar’da salınarak yürümeyi, Eyüp’de dua etmeyi, Sultanahmet’te secde etmeyi, Fatih’te tevekkül etmeyi, ve nemli bodrum katlarında nefsimi öldürmeyi öğrettin. şen olasın, şâd olasın, abâd olasın Aziz İstanbul. Ey İstanbul ne kadar sevsem de seni, artık senden gidiyorum. Ve sende bırakıyorum bir düzine güzel insanı, üç tane can ciğer arkadaşımı, bir tane kardeşimi, otuz yaşımı, ömrümden bir buçuk yılı, ve nazlı sevgiliyi. Sen büyüksün sahip çık onlara, eğdirme başlarını, çattırma kaşlarını, şen olasın, şâd olasın, abâd olasın. Aziz İstanbul. |