ALTI KURŞUN !
Bir son bahar gecesiydi
Çocuksu bir masumiyetle ; olan bitenden bir haber. Attığımız kahkahalar , çığlık çığlığa bir sükutla bölünmüş, Ve silinmişti o çocuksu masumiyetler ( Hayır , hayır ) İstanbul’a o gece gelmişti sonbahar Soykırım yapar gibi bahara Umutlarımızı döker gibi gelmişti Kalleşçe altı kurşunla ! Bunu unutmayın sayın seyirciler ; Tarih yazacak her harfini ! Çocuklarımız öğrenecek , Altı kurşun’un her birini ! Kıyılır mı bahara ? Üstelik yirmi birine değmemişken daha Çiçekler açmamış ağaçlar yeşermemiş Kasımda yiğit bir fidanken hala Ve şimdi siz , Baharın cellatları ! Zannediyor musunuz ki yakmayacak konakları Çıkıp bir Çakırcalı* ! Zannediyor musunuz ki özlemeyecek çiçekler Her kışın ardından baharı ? O zaman devir poyrazların , O zaman devir boranların, Ve o zaman " Altı kurşun" için Hesap soracaktır ! Bahar gözleri Hasanımın ! *Çakırcalı Mehmet Efe ; Osmanlı zamanında yaşamış , zamanın Don-Kişot’u olarak bilinir 6 KURŞUNLA HAİNCE KATLEDİLEN HASAN FERİT GEDİK ANISINA |