çıplak bir düş çardağı hayatkirle ovulan ellerin yüklemidir üşümüşlük kemiğin zarı yoktur karmaşayla sarmalanır ölüm o yorgun küpeştesinde ömrün yoksul çocuklar büyür gözlerimizdeki yalnızlığa her bahar renkler üşüşür ak pak bir çocuk gönlüm kar sızısı yürür dizlerime en güzel meyveye durur ağaçlar bunun için çiçeklidir perdeler trenler geçer kırlarımdan aşk uzak dağlardaki menekşe sonsuzluk yangın olur o tarçın kokulu anları bölüşür sınırlarını sevginin çizdiği dokunuşla büyüyen çiçekler gibi dilimde eski tütün sarısı heybemde ressam fırçası hıçkırık nöbetinde kadınlar sevinin ağır travması çıplak bir düş çardağı hayat kargaşayla karışık acılar o bilinmezliğin menzillerinde yorgun merhabayla gülüşür Selahattin YETGİN |