ESKİSİ GİBİ
Kazanıp kalbini taksam çengeli
Sarılsam o bele eskisi gibi Yerle yeksan edip, bütün engeli Tutuşsak el ele eskisi gibi Oturup sevginin yüce tarına Yaşananı katıp ömrün kârına Müzmin yolcu olup aşk katarına Yürüsek kol kola eskisi gibi Uzanıp başımı koysam dizine Pürdikkat gözümü diksem gözüne Gün yirmi dört saat baksam yüzüne Hiç vermeden mola eskisi gibi Tutkumuz zirvede düşmesin küme Kundaktaki düşler gitmesin güme Faturayı kesip yıkma üstüme Engel koyma yola eskisi gibi Mekân tut gönlümü dur diri gibi Süsle hayalimi bir peri gibi İçtenliği görme kör veri gibi Çanak tutma kula eskisi gibi Ciğer har ataşta fazla pişmeden Yakın et ırağı derde düşmeden Acıyı tatlıyı fazla eşmeden Hükmedelim dile eskisi gibi IŞIK ayaklandı ömrün son demi Adımlar meçhulü bu sessiz gemi Önemse lafımı olur mu emi Kulak verme ele eskisi gibi Fon müziğini kullandığım Kıvırcık Ali’yi saygıyla anıyorum Nur içinde yat gardaşım Azimet IŞIK 03.01.2014 saat.20.03 ÇEKMEKÖY İSTANBUL El; yabancı Veri; bir araştırmanın, bir tartışmanın, temeli olan ana öğe, data, done; bilişimde, olgu, kavram ya da komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimsel gösterimi. Sanatsal ya da yazınsal bir yapıta temel olan ana ilkeler. Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey. Müzmin; süreğen, uzun süreli olan, sürekli. Adem Havva’dan beri bu günlere dek gelen Kerem uğruna yanmış, Ferhat’sa dağı delen Kays’da Mecnun olup Leyla diyerek yelen Var’sa Aşk’ın sırrını çözen beriye gelsin Sevda’da kural buymuş atılmıyor-ki serden Çaresiz çekiyoruz bir ’şey gelmiyor elden Bekliyoruz selamın her türlü esen yelden Var’sa Aşk’ın sırrını çözen beriye gelsin......... Durak YİĞİT |
Gonulden tebriklerim bu guzel siire, yureginize Azimet Bey.
Selam saygimla..