GELİNCİK-II
Bir Gelinciğin İz Düşümü…
işte gidiyorsun gidiyorsun benden dilediğince özgürsün gökyüzünün altında düşler ülkesindesin yüreğin mavi deniz bütün mevsimlerde delice ıslandığım yüreğimin en muhteşem yıldızı gözlerindeki saman yoluna adres sorulmaz yürek yarısıdır her zaman adımın üzerini işaretleyip kaldır beni hatıralardan resimlerden sök beni bırak bir kıyı kasabasına benim cümlelerim silinmiş nasılsa dudaklarından başka dudak mesafesinde acı çekiyor dudakların çileli öpüşlerini yaralı yüreğimde saklıyorum kaç vakittir onulmaz acılar dem tutuyor bir yerler kanıyor içimde unut gözlerimi bırak kanattığın yüreğimi sözlerini yeminlerini sök dudaklarından ama yüreğime dokunma seni sensiz delicesine ölürcesine seven yüreğime değme dokunma acıtır yalnızlığım yüreğini dokunma... kanatır karanlığım o ince dudaklarını dokunma... toplayıp cümleleri dudaklarından her şey bitti dediğinde cennet kokulu tenine dokunduğumda öldüğümü bil yeter sonra gitsen de olur susmalıyım biliyorum susuyorum... en derinden acına susuyorum bırak bana kalsın acılar ve yenilgiler sana geldiğim yollardan bende gidiyorum yüreksiz yaşamayı öğrenmeye gidiyorum öznesi çalınmış cümlelerle sana susmaya susamaya gidiyorum giderken ardına bakma emanetin saklı duracak yüreğimde bilirsin ki hiç bir emanete ihanet olmaz bende sen yüzünü aydınlığa çevir güneş gözlerine doğmaya rüzgar saçlarında dolaşmaya gelecek varlığımda acı çekmektense yokluğumda mutlu ol çünkü mutluluk en çok sana yakışıyor güzel kadın cennetten bir tablo gibi ay serilsin yollarına... 28 Ocak 2014 |
beren yılmaz tarafından 1/31/2014 2:38:24 PM zamanında düzenlenmiştir.