YOL AYRIMLARI
Yolun en başındayız;
Görmeyi,duymayı,ağlamayı bilmiyoruz.. Ama;görüyoruz,duyuyoruz,ağlıyoruz. Belki de Hissetmeyi de öyle... Gözümüzü dünyaya açtığımızda, İlk ağlayışımızı duyduğumuzda, Evet; biz daha yolun en başındayız. İlk cümlemizi söylediğimizde; Sonunu bilmediğimiz bu yolda; Sadece birkaç km yol katettik; Görmeyi,duymayı,ağlamayı... Konuşmayı,yürümeyi... Hissetmeyi,hissedilmeyi öğrendikçe, Yol ayrımlarıyla karşılaştık; Bir ağacın köklerinden büyüyen gövdeler ; Gövdelerinden ise ayrılan çeşitli dallar gibi; Yol ayrımımızı seçtik, Ve yürüdük ANA yoldan kopmuş gibi. Her yol ayrımı; yeni yol ayrımlarını doğurdu sonra… Seçtiğimiz yollar bizi mutluluğa götürsün umuduyla, Her ayrımın başında sağ ayağımızla ilk adımızı attık belki.. Kimi en karanlık ve ıssız bir yolda yürüdü, Kimi capcanlı,kalabalık bir yolda yol arkadaşı bile buldu kendine. Bazıları ise seçtiği yol ayrımının başında öylece durdu; Gözlerini dikti başka bir yol ayrımına, Ve izledi arkasına bile bakmadan gidenleri. ‘’Gitme’’diye bağırdı. Aldıran olmadı.. ‘’Hoşça kal’’ dedi..El sallayan olmadı. Zamanda onlar gibi akıp GİDİYORDU. Oysa diğer ayrımda zaman durmuştu. Bu yol ayrımının başında trafik ışığı gibiydi artık. Kırmızı yandığında duran,yeşilde ise geçen. Yolun en sonuydu burası. Mezarına gelip,dua okuyup giden... ZEYNEPUYSAL |
Seçtiğimiz yollar bizi mutluluğa götürsün umuduyla,
Her ayrımın başında sağ ayağımızla ilk adımızı attık belki..
Kimi en karanlık ve ıssız bir yolda yürüdü,
Kimi capcanlı,kalabalık bir yolda yol arkadaşı bile buldu kendine.
Anlam ve anlatım ustacaydı severek okudum
Yüreğine kalemine sağlık üstad
Kalemin susmasın
_________________________________Saygılar