Denizin dalgalı nağmeleri gibi inledinİçimden derince bir ah… ahh çekmek istiyorum işte …. … .. boğazımı yırtarcasına hem de kocaman haykırarak gözlerimden akıttığı onca sel gibi yaşlarım için saçlarımın kalmayan siyahlarının acıklı mateminde yüzümün kırışık derelerinde barınırken derin hüznüm tutmayan bacaklarımın sızısı bile sitemkarlaşır sağır kulaklarıma aksi bile çarpmaz ki yılların hatırlayamadığım kokular da yok oldular ellerimi yakıp kavuran o ısısı şimdi nerde derken içimde his diye bir şeyde kalmadı .. nankörlüğün acısına kırgınlık bu muydu acaba tüm duygulardan yoksunluğa hasret kalarak . daha da fazla tutmayın beni artık ahh… ulan ahhhh… ….. …. … .. . bir kötü kaderdi her halde kucağında taşıyarak seni bana getiren kör topal olarak seni ki gözlerimin hayran oluşu belki de şıp diye düşüşündendi kucağıma o denli harap o denli boynu büküktün ki hiç dayanamazdı zaten bu yürek . çarpılmıştım o masum ve çocuksu yüzüne kulaklarım da denizin dalgalı nağmeleri gibi inledin gözümü gözünün içine hapsederek . belki bir sağa bir sola volta yapışım ondandı tıpkı bir serseri mayın gibi sonra da yere çuval gibi çöküşüme ya ne dersin . o günden sonra toprağım yeşerdi birden papatyalar gelincikler sardı tüm görkemiyle her şey yemyeşil olmuştu gök mavisini de içine alarak ne kadarda mutluydu ağaç kakanlar kuşlar ve tüm mahlukatlar ağaçlarda ki neşe çiçeğe bürünmüştü sevinçten türlü türlü meyveler fışkırmıştı da bir panayır yeri gibi olmuştu her taraf cıvıl cıvıl kaynayarak hiç bitmeyecek gibiydi sanki yıllar ya şimdi mi şimdi bile kalmadı morartıdan nankör bulutlar çöktü birden üstüme kapkara zifti karanlık bir geceye bürünürken hayatım ihanetlerin destan oldu dillere inleterek dedik ya bir ahhh… çekmek istiyorum şöyle bir ciğerden yaratana sığınarak .. . yer gök inler mi ki zannetmem ya başıma gelenlere yanmıyorum da hiç mi bir his bırakmaz insan maziden atiye ben beni bile hatırlamıyorum var veya yokluğumu ya siz beni tanıyan hatırlayanınız var mı içinizde senin varından gelip yokluğuna doğdurulduk bir an bile istemeden bize uzanan kutlu bir el vardı da yoksa biz mi ittik bir an bile düşünmeden… (24.01.2014) AZAP… |
sayın ozanım
bereketli olsun