Yarabbi şükür bu da kadınmış:)Süsüne baksan artiz martiz Dudaklar okkalı silikon dolmuş Bir batman boya ama kafa matiz Yarabbi şükür bu da kadınmış Topuklar aya varmış fiyakalı Bacaklar açılmış ,tren geçer raylı,raylı Sanırsın jokey hatun bir de cakalı Yarabbi şükür bu da kadınmış Saçlar o ne bitli mi yoksa kaynak mı İğrenirsin görünce yüzdeki irinlerle Arı sokmuş gibi birde,kaymış, oynak mı Yarabbi şükür bu da kadınmış Emitasyon fışkırıyor çantada ,takıda Abartıda varmış zirvedeki buzula Ağdalı bir köylü konuşur o agız da Yarabbi şükür bu da kadınmış Ağzın açma susta kal bir şey sansınlar Engel i angel okuyupta komik kal Uzaktan bakıpta seni dolu sansınlar Yarabbi şükür bu da kadınmış Hadi sıkıldın ,kıskandın ver hava kendine Taşıma suyla dönmez değirmenin unutma Yoksa özünde olmuyor sen kandırma kendinide Yarabbi şükür bu da kadınmış Resim yapalım ,çekelim belki sanatçı olurum dersin Kolaysa başla kendinden önce düzelt façandan Şairliğe bulaş yazdır adamlara ,şiirden Yarabbi şükür bu da kadınmış Ah be ninnoşum ne çekti bu toplum senden! ...........................................................EMA Her zaman diyorum ben şair değilim dostlarım.Şair olabilmek için çok yol gerekli.İç seslerim diyorum biliyorsunuz.Ama şunu gururla söyleyebilirim ki kimseden yardım almadan her yazdığım sesim,kendi emeğim,kendi denemem.Sevgilerimle..EMA .............20-01-2014 DOST 67 YE TEŞEKKÜRLERİMLE BU ŞİİRİ İÇİN Çok hoş çok şık yeme yanında yat Buna alınmaz mı yatlar helikopter konforlu kat Adeta kırmızı şarap, sarhoşoldum içmeden yarab Bir enerjisi varki aman Allahım üçbin Wat Mermaray yanında etmiş halt Yaşar er kiş iniyetine ölümüne insan saltanat Bir su yatağı eksik , birde dev vantilatör İşte buna derim sanat ******************************************** ŞİİRLERİN ŞAİRİ ELİF’İME TEŞEKKÜRLERİMLE AYIKLA PİRİNCİN TAŞINI Dün komşum, toptancılar pazarından, iki çuval pirinç almış bilmem siz sever misin? ama lafım size, biz çok severiz, pirinci malum pilavdan tutun da yayla çorbasına kadar herşeyde kullanılır Allah’ın nimeti, bu pirinç...! (laf aramızda bu pirinç şiir oluyor) --- zaten gerisini oku anlarsın :))))) Eee komşuluk yaşıyor mu deyip, çaldı kapımı, bu sabah malum hafta sonu, gece de geç yatıyorum biraz neyse, kalktım, açtım kapıyı yardıma çağırdı gittim bende, onunla beraber ayıklı pirincin taşını olayı ...! İlk çuvalın ağzını açtık, bir güzel döktük siniye ama bir baktık ki, pirinç gözükmüyor ahhh ...! Ahhh...! bide iki çuval, düşünsenize halimizi malum pirinçler çeşit çeşit tosyo pirinci, trakya princi.... var da var.... hem zaten tüccar malına hiç kötü der mi? Övmüş de övmüş tüccar efendim bir tane bile taş bulamazmış içinde alan pilavı mı, oooo... tane tane...! öyle diyor ya komşum! gülsek mi, ağlasak mı bilemedik halimize Haticeye değil, neticeye bakarsak bir tencere pilav yapımlık, pirinç çıkaramadık içinden... Yok, arkadaşım yok! insanlık can çekişiyor! daha ölmedi.... hem ben sana daha önce demedim mi? bakmadan, incelemeden, alınmaz bu nimet! ilk önce bir denemelik, bir yapımlık alsaydın ya şunu...! Kalktı masadan bir hışımla başladı dönüp dolaşmaya eline aldığı gibi ikinci çuvalı doğru çöp tenekesine.... dur komşu dur! ne yaptın sen....! Şimdi ne alaka diyeceksiniz, pirinç,taş, pilav, çorba, nimet, komşuluk aslında bende tam olarak bilmiyorum kesker alaka değil yani, anlatmak istediğim tam olarak, keskin bir alaka... artık kimi keser bilmem... biz savaşmayı da biliriz ama mertçe! Şimdi efendim ! eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı olayın gerçek boyutu bu! aslında artık rağbette eskiye değil zaten nur da kalmadı bir yerde engine yavrum engine, rağbet güzelle zengine işin özü, ararsan!( ama :)))))) Hem zaten işin özüne de inmeye gerek yok zaten yüzü güzel, bir de zengin hele süsü, yok mu süsü, AHHH ahhh! bakmaya doyamıyor, insan haydi alalım seni oğlumuza gitsin!------ (al gülüm ver gülüm ..... :))))) kırk gün, kırk gece düğün erenler erdi muradına, biz çıkalım kerevetine Hem sonra alet işler, el övünür evde kalan kız dövünür, öyle değil mi? sonra kim ne yapsın o kızı? kız evde kalırsa adı, kavuk hem her topalın bir kör alıcısı da vardır...! unutmayalım. Biraz süsleyelim biraz makyaj, bir iki incik boncuk az daha övelim yazıktır, günahtır kalmasın evde, satalım gitsin...! Hem tüccarlıkta zor iş, bir kere öveceksin malını şöyle güzel, böyle güzel sonra kim alır ki onu...? övmeli ki; ederi artsın... öyle değil mi? Şimdi az bir mola, kusura bakmayın ama bir şiir yazacağım: ’Dam üstünde saksağan, kaldır beni hoppacık Bahçelerde maydonoz, gel bize bazı bazı Doğalı yok arama, zaten her şey yapmacık Sonbahar kış geçmeden, nasıl bulurum yazı’ Boşuna bakmayın...! şiir olsun diye yazdım damımın üstünde baca var. zaten bende oturaklıyım. doğalı aramaya da gerek yok. yapmacık olmak en güzeli. rağbet değil arkadaş, rahmet rahmet! derya kuzusu bunlar. yeni çıktı denizden. gel, gel yetişen alıyor....! parmaklarını da yersin.... Arkadaş sen bu akşam yemeği falan unut hem ben eve gitmeliyim artık pilav yapacağım! Ayıkla pirincin taşını ayıkla arkadaş...! iyi seç bak, sonra taş yersin istemeden taş dediğin dişi de kırar sonra, kalırsın dişsiz pilav yaparsın akşama ne me lazım belki çorba olur yayla çorbası döktür... ne varsa...! Kolay gelsin!....:)))) ELİF KESKİN(KARABULUT).ŞİİRLERİN ŞAİRİ... 26.10.2013/ 16:30 |
Biz yüreğimizden dökülenleri yazıyoruz, hiç bir iddiamız yok.Şiir yolunda çırak bile değiliz .Çalmadan çırpmadan yazıyoruz.Bazen düş topluyoruz bazen hikaye kurguluyoruz .Çoğu zaman da masal tadında yazıyoruz.
Çal çal nereye kadar gider sence, elbet tanıdık gelen cümleleri anında fark eder şiir dostları ve dolanır ayağına emek çalanların.
Ben derim ki..Güzelcanımmmm ,sabret ve gör sonucu..
Kim hak ediyorsa haddini bildrimek gerek aslında .Durup dururken kimseye sataşmak yazmıyor bizim kitabımızda, ama yanağıma durduk yerde vurana da öbür yanağımı uzatmam.. Dokunana dokunurum senin gibi.Biz yolumuzda düz gidenleriz Emacannn.
Ama bence yeter tatlım, yazmakla değer veriyoruz aslında, ederi bir pul etmeyenlere.Ne dersin mavişim ?
Kocaman sevgiler gül yüreklim.