Adabı MuaşeretTaş düştü taş üstünden dört bir yanımız tufan Bu işin akıbeti bilmem ki nasıl olur Düşün taşın nafile yetersiz kalır irfan Bu cinnetin cürümü Rabbime vasıl olur Eğri giden yolların divane yolcuları Aksiyona soyunmuş gönüllü kolcuları Altın veren tavuğun külyutmaz folcuları Er veya geç sonunda cümleye hâsıl olur Yalan beyan çarpıtma neşir üstüne neşir Yıkayıp aklayamaz böyle şirki teneşir Kara tahta üstünden silinse de tebeşir Kalbe kazınan yazı elbette asıl olur Aklıselimden yana gelmiyor hiç işaret Dilaltına süprüntü adabı muaşeret Çoktur istikameti şaşırıyor beşaret Korkarım bunun sonu düpedüz gasil olur O fani hıfzınızın kusuru imkânsız mı? Mekândan münezzeh mi yoksa ki mekânsız mı? Ölçü tartı bilmez mi külliyen mizansız mı? Böyle giderse bu iş kapanmaz fasıl olur 18.01.2014 Kütahya |