Aşk en çokda şiirlere yakıştı
Odamın duvarlarına vuran
Akasya ağacının gölge oyunlarında Gelip gitmelerin var ya kalbime vurgun Gece söz/yaşlarıma durgun Sen üstü tutmaca heveslerle yorulur dun Bense Aşkı en çok da sana yakıştırırdım Birde lirik şiirlere Sen uzak denizlerin rotasız yolcusuydun Ben mavi yolculuklara çıkarken hayalinle Ay yansımasına sarılan hırçın dalgalar Yine yokluğuna ayan gecelerde Issız kıyılarıma vuruyor Susmuş martılar aşkın vuruşlarında Sen mavi özgürlüklere tutkun Ben senin vereceğin aşk yeminlerine Yusuf un atıldığı kör kuyularda Ellerin sisli bir hayal korkuyorum Girdaplarda karanlıklardayım Kızıl mavi gecelerde Su üşüyor ben yanıyorum Hangi şımarık gamzeler de Nefesin kaldı Kumralım ah kumralım Kaderin rüzgarları karayele döndü Çisem çisem düşüyorsun kış yağmurlarıyla Öz/pınarlarım dan Hatırlar mısın Ben sana kendimi ne çok yakıştırırdım Sense hep kaçışları yaşardın Uyku ile uyanıklık arasında Şizofren sayıklamalarım Sınır hattında kurşun altındayım Aşk savaşında yaralıyım Kurtulmalıyım ruhumun mengenesinden Koşmalıyım gök kuşağının sardığı Kırmızı gelincikli kekik kokulu dağlara Yoksa yoksa bu deli sevdada delireceğim Efkarının dokunduğu her hücremde Çürüyorum Bundan sonra gelsen de nafile Bir avuç toprak at benden kalana Aşk yakışmadı hercai tavırlarına ...Ay sisler arasında fısıldarken yıldızlara Erinçli yalnızlıkları Aşk bizi sevmedi Dilime düşen ahlar da aşkı bize yakıştıramadım Aşk en çok da şiirlere yakışandı Sevdan ayazlarında kaldığım tek kişilik bir kıştı Şimdilerde Sancılı bir şafakta sadece adın kaldı senden geriye ..Mimi Canoğlu.. ...Işığım can sevdam emeğine nefesine sağlık.... |