RÜZGAR GİBİ GEÇTİ..
Şairin kaleminden bakarız dünyaya bazen
İlmek ilmek heceleri geceye düşerken Karlar yağar mısralara üşürüz bazen Bilinmez ki ne zaman, neden Kış ortasında çiçeklerle bezenir satırlar Köşe kapmaca oynarken kaldırımlar Kimse bilemez gerçeği Nev- i şahsına münhasırdır ölçeği Sazın tellerine çark eder bazen duygular Çok uzaklara dalar gider bakışlar Yarın saçının perçeminde gizli havalar Açılır kapılar dem dem Karacaoğlan el verirken Kimse bilemez devran dönerken Bir çocuğun penceresinden bakarsanız dünyaya Fecrin ışıkları dolar yarı gece dolunaya Adanın suları çekilir bir bir Sonra bir anda yakalanırsınız yağmurlara Gözlerinde her daim çakan şimşekler Yanar, söner Dolaşırsınız karanlıklarda fenersiz Yıldızsız gecelerde rehbersiz Hangi gezegende Hangi vakitte Hangi istasyonda Hülasa.. Çocuk gözler bambaşka.. Nihayet geldik erenler sofrasına Gönül pak, yürek ferah Terennüm yerindeyse her kelamı mahfuz İnsan-ı kamil mertebesinde nice yüreklere kılavuz İdeal insan sıfatı derecesi Şudur sözümün kıssadan hissesi Nerde şimdi makamın böylesi... Maziye yol alan gemideki seferi Rüzgar gibi geçti.. HAZAN |
Fecrin ışıkları dolar yarı gece dolunaya
Adanın suları çekilir bir bir
Sonra bir anda yakalanırsınız yağmurlara
Gözlerinde her daim çakan şimşekler
Yanar, söner
Dolaşırsınız karanlıklarda fenersiz
Yıldızsız gecelerde rehbersiz
Hangi gezegende
Hangi vakitte
Hangi istasyonda
Hülasa..
Çocuk gözler bambaşka..
...
gerçekten
şiir gibi...