AKRABA ŞİİRLERİ
BEN NEYİM Kİ LO
Ben ki; çok günah işlemişem, Niye ben akılsız mıyım lo? .. Nice çok hayırlar etmişem, Niye ben hayırsız mıyım lo? .. Babam ki; beni terkeylemiş, Anam; süt hakkını istemiş, Ağabeyim ki; sert söylemiş, Niye ki; ben haksız mıyım lo? .. Emmiden sevgi görmemişem, Yeğenden hörmet dermemişem, Yardan vuslata ermemişem, Niye ben kimsesiz miyim lo? .. Amirim yanağını asmış, Yoldaşlarım hep benden kaçmış, Talebelerim başın eğmiş, Niye ben talihsiz miyim lo? .. Tarladan çiçek yolmamışam, Semadan yıldız almamışam, Kimsenin malın çalmamışam, Niye ki; ben hırsız mıyım lo? .. NAFİ ÇAĞLAR - 2 Ocak 1996 /Gaziantep BEN KİMİM Kİ LO Ben,çokça günah işlemişem, Niye ben veli miyem ki lo? .. Nice çok hayırlar etmişem, Niye ben deli miyem ki lo? .. ’Gardaş’ demiş de gan vermişem, ’Yoldaş’ demiş can vermişem, Neyim varsa hep ben vermişem, Niye ben nebi miyem ki lo? .. ’Yar’ demişte hayran olmuşam, Can yanmışta duman olmuşam, Kimisine gurban olmuşam, Niye ben guzu muyam ki lo? .. Gendime bakıp aranmışam, ’Kötüyem’ deyip taranmışam, Herkese,hep ben yaranmışam, Niye ben guçu muyam ki lo? .. NAFİ ÇAĞLAR - 2 Ocak 1996 /Gaziantep ŞEHİT HASAN AĞA Yemen Şehidi Dedem’e… Molla Halil’in oğlu bir Ömer, Oymağa ad veren Hacı Ömer, Hayratlar yapar Kabe Yolu’nda, O naaşını melekler gömer… Hacı Ömer oğlu Pir Mustafa, Kulak vermezdi, manasız lafa, Kardeşler; Esme, Deli Abdullah, O’na kim tutabilirdi kafa… Öldü baba, söz kaldı uşağa, Pir Mustafa oğlu Hacı Ağa, Altı karındaşın en küçüğü, Haber anlatırdı, Karadağ’a… Sefer emriyle yollara düştü, Vardı, cepheden cepheye koştu, Yedi gavur leşi baştan aştı, Yaralandı,kanla yere düştü… Hacı Ağa oğlu yağız Hasan, Yekinip, düşman ilini basan, Sana öldü denmez, olmaz tasan, Bundan böyle adın “ Şehit Hasan ” NAFİ ÇAĞLAR 31 Aralık 2004 - Gültepe Küçükçekmece/İstanbul BEN NERDEYİM? Hani yaşarken aşağısındaydım dizlerinizin, Ölünce, yukarısında mıyım omuzlarınızın. Türlü ifade yüzlerinizde, çeşit çeşit bakışlar, Manasını okuyamıyorum o gözlerinizin… Doymazdınız gıybete, ortaya fesat katardınız. Durmazdınız, küçük çıkarlara beni satardınız. Ben ki, yine caymamış size yüreğimi vermiştim, Siz ise, hala onun üstüne toprak atardınız… Hani ben sağ iken,bakmazdınız gözümün yaşına. Soruyorum, şimdi ne diye toplandınız başıma. Kim bilir, belki de sadece usul yerine gelsin, Belki de maksadınız; seyretmektir mezar taşıma… Açılsın artık gözleriniz, madem ki ben perdeyim. Siz rahatlayın artık, toprağın altında, yerdeyim… Bir ömür ayak altında, bu gün omuzlarınızda, Cevap verin şu bana, Allah aşkına ben nerdeyim?... NAFİ ÇAĞLAR 20 Haziran2005-Gültepe Küçükçekmece/İstanbul GÖR BE MEMİK KİYA Memik Kiya’nın Torunlarına… Sayılmamda çokca gördüm, payını, Hiç satmazmışsın emmini, dayını, İçmezmişsin her gelenin çayını, Bunu torunlarına sor be Memik Kiya, Kalk ta torunlarını gör be Memik Kiya… 19 Eylül 2006 - K.Sinan/B.Evler/İst Değer vermezler, bendeki ilime, Neler sayardım, sahibim dilime, El alem gülüyor, benim halime, Yaktılar beni,içim kor be Memik Kiya, Kalk ta torunlarını gör be Memik Kiya… Aç ölsem de,istemem bir teleme, Bunlar adam(!) kalbur altı eleme, Anam benim, hiç arkamdan meleme, Şu yakam ellerinden zar be Memik Kiya, Kalk ta torunlarını gör be Memik Kiya… Bak torunlardan bir sürü zalime, Bulamıyorum diyecek kelime, Kırılmaz değnek verseler elime, Alev aldım, her yerim nar be Memik Kiya, Kalk ta torunlarını gör be Memik Kiya… Büyüdükçe, her biri dert olurlar, El alemin bindiği sırt olurlar, Bana gelince, erkek! mert! olurlar, Bak torunlarına bi gir be Memik Kiya, Kalk ta torunlarını gör be Memik Kiya… Oğlunu düşmanlar sarmış,çok darda, Bir sürü alçak kuşatmış, çok zorda, Hadi kalk babam,yatma şu mezarda, Çık! Nafi’nin derdini sor be Memik Kiya, Kalk ta torunlarını gör be Memik Kiya… NAFİ ÇAĞLAR 9 Ocak 2007-Kocasinan /Bahçelievler/İstanbul * Kiya; Osmanlı döneminde yerel yönetici ( kethüda ; kahya ) anlamında kullanılan bu deyim, günümüzde de bu anlamını korumakla birlikte Gaziantep başta olmak üzere Kilis’te ve Kahramanmaraş’ın güney ve doğu bölgelerinde muhtar yerine kullanılmaktadır. BATUR * Ne gezersin İstanbul’larda Batur? Sana engel mi ki, etraftaki sur? Kendine dön; tekrar yumruğunu vur… Eski yıllara yeniden düşler kur… Hala buralarda mısın sen Batur? Git; "Gazi" ili**ne çadırını kur… Ağır ol; geç oymağın başında dur… Gir; adam gibi otağ***ına otur… NAFİ ÇAĞLAR 24 Ekim 2009 Ctesi 22:20 Güneşli/Bağcılar/İstanbul * Batur ; Nafi Çağlar ** Gazi İl ; Gaziantep *** Otağ ; Bey çadırı ÇOBAN * Kalmamış bu oymağın çoban*ı. Elbet bir kısmı görür çabanı… Bir gün sana bıkkınlık gelirse, Hatırla, ağa ve bey babanı… Bu soy; elbet tükenmez ve bitmez. Yok olmaz, kaybolmaz ve de yitmez… Lakin bu işler çobansız gitmez, Senden başkası bunları gütmez… Fakat, bir çoban bu soya yetmez… Kimlik ise, bunlara fark etmez… Nafiz bir yola baş koyduğunda, Kesinlikle o yoldan çark etmez… NAFİ ÇAĞLAR 24 Ekim 2009 C.tesi 23:13 Güneşli / Bağcılar / İstanbul * Çoban ; Mahmatlı Hacı Ömerler Dernek Başkanı Nafi Çağlar İŞTE BEN ÖLDÜM Başım garbiye, yönüm kabeye döndürdünüz mü ? Bir fatiha ile ateşim söndürdünüz mü ? Misafirlerim ağırlayıp, gönderdiniz mi ? Artık hökmüm kalmadı, ne su da ne ayran da… Yaşarken, bir acı mı olsun, dindirdiniz mi ? Bedenimi derin çukura indirdiniz mi ? Yaptıklarınız içinize sindirdiniz mi ? Sustum artık, beni döven de bir, kayıran da… Yaşarken, çorbama bir tutam tuz kattınız mı ? Haberim alınca çok rahat yattınız mı ? Üzerime topraklar, çakıllar attınız mı ? Yatarım artık burda, şu öşürde kayranda… Varlığımda, bir vurup, bir çekip ittiniz mi ? Sela duyunca, sevindiniz mi, bittiniz mi ? Beni çukurda, darda bırakıp gittiniz mi ? Gayri gözlerim, bir dua da, söz buyuran da… NAFİ ÇAĞLAR 2 Eylül 2011 Cuma 12:42 Kocasinan/B.Evler/İstanbul ŞEHİT HASAN AĞA’M Sefer emri ile düştü yollara, Neçe yerden geçti, gitti çöllere, Yedi gavur leşi baştan aştı da,, Hasret kaldı, yardım eden ellere… Hasan Ağa’m son nefeste yekindi, Dediler ki, vakitlerden ikindi, Yatıyordu, susuz, yerde yiğidim, Çırpındı da son bir defa silkindi… Nafi der ki; şad olasın Hasan Ağa, Ne miraslar bıraktınız bu çağa, Siz Yemen’de, şehit oldunuz, Ulaşamaz gavur bu Karadağ’a… Ağam, öz ağam, benim Hasan Ağa’m, Varıp Yemen İli’ni basan ağam… Ağam, öz ağam, benim Hasan Ağa’m, Buralardan olmasın tasan ağam... NAFİ ÇAĞLAR 23 Ekim 2011 Pazar - 01:33 K.Sinan/Bahçelievler/İST. Şehit Hasan Ağa; Dedem olup, Yemen şehididir. YÜZ ÇEVİRMİŞ AKRABALARIM Akrabaların ettiği işi duydunuz mu? Yine bana yüz çevirmişler bu bayramda… Elinizi o vicdanınıza koydunuz mu? Yine bana yüz çevirmişler bu bayramda… Akrabaların gittiği yolu gördünüz mü? Bana niye yaptıklarını hiç sordunuz mu? Biriniz çıkıp karşılarına durdunuz mu? Yine bana yüz çevirmişler ramazanda… Akrabaların ettiklerini bildiniz mi? Damla damla akan göz yaşımı sildiniz mi? Aç kaldıkça, önüme bir ekmek dildiniz mi? Yine yüz çevirmişler bayramda, şu kurbanda… Akrabalar! ettiklerinizle kaldınız mı? Beni tutup yerlerden yerlere çaldınız mı? Şu ömrümden nice yıllarımı aldınız mı? Yine yüz çevirmişler, boynum ipte, urganda… Akrabalarım! dünyalıklara daldınız mı? Nice dostlarla arama fitne saldınız mı? Yüreğimi yırtıp, sevgilerimi aldınız mı? Yüz çevirmişler, bedenim tabutta, seyranda… NAFİ ÇAĞLAR 2 Eylül 2011 Cuma 12:12 Kocasinan/B.Evler/İstanbul SÜRÜNÜN BÖKESİ MENEM Sürünün Tekesi, Oymağın Bökesi… Dik duruşluyum, bu sürüde eke* menem. Şükür, koyun değilim, koç ve teke menem. Gördüm ki, şu oymakta kükreyen kalmamış, Anladım ki, bu meydanda en böke** menem… Bizim illerde, bu dağlarda aka*** menem. O yüreklere su taşıyan saka menem. Bu sürüde boynuzu çamurlu danayım, Sanmayın, miskin miskin yatan öke**** menem… NAFİ ÇAĞLAR 29 Ekim 2011 Ct. 10:25 K.Sinan/B.Evler/ İST. * Eke ; Diklenen, korkmayan. ** Böke ; Yiğit, güçlü, pehlivan. *** Aka ; Yerel yönetici. **** Öke ; Öküz. GÖR BE MEMİK AĞA Memik Kiya’nın Oğullarına… Ayak uyduramadılar bu asra, yeni çağa, Kalk ta oğulların halini gör be Memik Ağa... Terk eylediler ağalığı da döndüler uşağa, Kalk ta oğulların halini gör be Memik Ağa… Başkaları, bitirdiler mallarını sağa sağa, Dahası, bunlarda başladı onlara yağa, Hey babam! Sonunda beni de düşürdüler dağa, Kalk ta oğulların halini gör be Memik Ağa… Sen ki; dik durur, hep hempalardın öz soyunu, Sen gitsen de lakin, hala kazanlar var kuyunu, Bunlar gafil, ben de bozamıyorum oyunu, Kalk ta oğulların halini gör be Memik Ağa… Ortalık; çok sinsi ve haset akraba dolu, Bataklık olmuş oğullarının sağı-solu, Yok mudur bu uçurumdan kurtulmanın yolu, Kalk ta oğulların halini gör be Memik Ağa… Dost tuttukları; ödlek, korkak birer tavuk, Kimisi aşağılık, kimisi yavşak ve de lavuk, Bunlar, onlara bile olmuş dalkavuk, Kalk ta oğulların halini gör be Memik Ağa… Çevrelerini sarmış, alçak, hain ve de nankör, Birine yapılana diğerinin gözleri kör, Yılmadan çabalayan Nafiz’in halini bir gör, Kalk ta oğulların halini gör be Memik Ağa… Memik Kiya* da derlerdi sana hey Memik Ağa, Pabuç bırakmazdın namerde, soysuza, yavşağa, Uyan da bir bak, senden doğan bu sefil uşağa, Kalk ta oğulların halini gör be Memik Ağa… Sana; Hasan oğlu erkek Memik Ağa derlerdi, Toplumda lafını bozamaz, lafını yerlerdi, Dost tuttukların namert değil, er oğlu erlerdi, Kalk ta oğulların halini gör be Memik Ağa… Sefil oğulların mecliste laf yer oldular, Senin azaplarına ağam, paşam der oldular, Her biri bir kansızın peşinden gider oldular, Kalk ta oğulların halini gör be Memik Ağa… Kurtlar öldü, kocadı, ortalık dolu çakallar, Şimdilerde her oğlun, bir ite, soysuza kullar, Hele torunların desem…Yenir gider akıllar, Kalk ta oğulların halini gör be Memik Ağa… Söyle babam, senin ruhun ölü mü diri midir? Yanındakiler, Zöhreler** mi, yoksa huri midir? Oğullarının bazıları dölünün kiri midir? Kalk ta oğulların halini gör be Memik Ağa… Ben senden töreme; erkek oğlu erkek Nafi’yim, Bıraktığın soyunu, sopunu hep müdafiyim, Merak etme sen, ben bu aymazlara kafiyim, Kalk ta Nafi’nin erliğini gör be Memik Ağa, Kalk ta oğulların halini gör be Memik Ağa… 19 Eylül 2006-Kocasinan/Bahçelievler/İst Sattılar mülkünü hep, aynı zamanda vatanı, Baş tacı ettiler, güzelim vatanı satanı, Bir gün gelirler şu karşıma, utanı utanı, Kalk ta, oğulların halini gör be Memik Ağa***... 5 Ekim 2012 Pt./Çobançeşme/Bahçelievler/İst * Kiya; Osmanlı döneminde yerel yönetici ( kethüda ; kahya ) anlamında kullanılan bu deyim, günümüzde de bu anlamını korumakla birlikte Gaziantep başta olmak üzere Kilis’te ve Kahramanmaraş’ın güney ve doğu bölgelerinde muhtar yerine kullanılmaktadır. **Zöhreler ; Memik Ağa’nın her iki eşinin adı da Zöhre’dir. ***Memik Ağa ; Karataşlık Bölgesi’nde Karadağ’da Karayusuflu köyünden… BATUR OĞLU HASAN Hasan geldi, şehidim Hasan geldi. Adilerin boynuna basan geldi. Nice sinsi hevese kapılarak, Ürenlerin sesini kısan geldi... Memik geldi, umudum Memik geldi. Anasından helal süt emik geldi. Batur oğlu Oğuz Türk duruşuyla, Yavru kurt olarak bir enik geldi. NAFİ ÇAĞLAR 6 Mayıs 2013 Pt. 06:36 Zafer Mh./Bahçelievler/İst. BİL HASAN AĞA Yemen Şehidi dedemin anısına... Bunlarda toprak olmuş kil Hasan Ağa’m, Papuç gibi uzamış dil Hasan Ağa’m, İstersen hep defterden sil Hasan Ağa’m, Bunlara bir hal olmuş bil Hasan Ağa’m... Unutmuşlar! Nedir sefer, seferberlik. Yok olmuş onlarda, beraberlik, birlik. Anlamazlar! Nedir tertip, düzen, dirlik. Bunlara bir hal olmuş bil Hasan Ağa’m... Sen nice imecelere şahit oldun. Yeri geldi, vatana mücahit oldun. Sen bu vefasızlar için şehit oldun. Bunlara bir hal olmuş bil Hasan Ağa’m... NAFİ ÇAĞLAR 27 Eylül 2013 Cuma 22:00 Yeşilova/K.Çekmece/İst. KÜÇÜK HACI AĞA’M Bindi kır atına da baktı kafileye, Ömründe yer yoktu kalleşliğe, hileye, Geçti Suriye’ye de düştü bir çileye, Aman yürü kır atım yürü, hemen yürü, Aman düşse koca harallar, durma sürü... Kumandan da cendermeyi gece kondurdu, Ceseti görenlerin kanını dondurdu, Hacı Ömerler’in ocağını söndürdü, Aman dört nala kır atım, aman dört nala, Aman kara haber Karataş’a tez vara... Yağlı kurşun geldi değdi Kiya Hacı’ya, Yürekler dayanır mı böyle bir acıya, Kara haber tez ulaştı Happa Bacı’ya, Aman Büyük Ev’e kır atım Büyük Ev’e, Aman hemen yaygara olsun bütün köye... Kır at cansız bedene çıldırdı, kudurdu, Ahbap Şaban Ağa’da ölüyü yudurdu, Alagöz, Barak Elleri’nin de kanı durdu, Aman koş kır atım Karadağ’a, durma koş, Aman vuruldu Hacı Ağa’m, semerin boş... Küçük Hacı Ağa’da bir babayiğitti, Karadağ’ın aslanı da vuruldu gitti, Memik Kiya’nın umudu tükendi bitti, Aman,dön geri kır atım durma dön geri, Aman ardına düşsün bütün kardeşleri... NAFİ ÇAĞLAR 29 Ekim 2014 Çarş.17:30 Küçükçekmece/İstanbul *KÜÇÜK HACI AĞA ; Gaziantep - Halep hududunda 1934’te vurulmuştur.Benim amcamdır. KOR BE OĞUL Sahipsiz kalmış çok meralar, Bilemem ki, kim kime kiralar. Ah ekinsiz durur o tarlalar, Çayır çimen olmuş, bor be oğul... Hiç boşa gitmesin çabaların, Çevrene doluşsun tebaların, Büyük, küçük hep akrabaların, Var git, hallerin sor be oğul... Sürekli koşmazsan sen ülküne, Hep hizmet etmezsen bu ülkene, Sahip çıkamazsan her türküne, Şu ciğerim yanar kor be oğul... Cesaretli, cesur bir aslan ol. Haksızların boynuna basan ol. Dik ol, Nafi’in oğlu Hasan ol. Hiç bir zaman olma hor be oğul... NAFİ ÇAĞLAR 31 Aralık 2014 Çarş.19:20 Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul MAHMATLI HASAN’IM Bir koca ömür verdim de dini islama, Gece gündüz çalıştım da milleti vatana, Bir kurt gibi saldırdım vatanı satana, Vurun kahpeler vurun Mahmatlı Hasan’ım, Neçe hainlerden hesap soran aslanım... Kendi ellerimle yazdım nice destanı, Sizin gibilere giydirirdim fistanı, Nerde o gençlik, kudretli günlerim hani ? Vurun kahpeler vurun, Mahmatlı Hasan’ım, Yemenler’de yedi leşi olan kandanım... NAFİ ÇAĞLAR - 29 Ekim 2014 Çarş.16:20 Küçükçekmece/İstanbul HOR OLMA OĞUL Küçücük taze ellerinle, Babacık diyen dillerinle, Yanağındaki allarınla, Hilesiz, saf, toy ve tor oğul... Yaşarken altında bir sedir. Bilinmezse kıymet ve kadir. Öğrenirsin bu felek nedir, Dünya toz bulanık, mor oğul... Sıkıntı verse de tek eşin. Seni terk etse de kardeşin. Tükense de umut güneşin. İnsanlığa kafa yor oğul... Bir gün eğer muhtaç kalırsan, Felekten dersini alırsan, Sofra kurmasını bilirsen, Ekmeğe katıktır lor oğul... Ayrana ekmeği dilersin. Gözlerden yaşları silersin. Tecrübe de neymiş bilirsin, İşte hayat böyle zor oğul... Dosttan kazık yer ve düşersen, Öfkenden kabarıp şişersen, İyice yoğrulup pişersen, Ciğerim ki yanar kor oğul... Dostlarına yüzün dönük ol, Sakin, toprak gibi sönük ol, Mert ol, Nafi oğlu Memik ol, Boşa etmeyesin cor oğul... Gelirse ömrün uç kenarı, Giderse gözlerin pınarı, Düşüşün andırsın çınarı, Kötürüme derler çor oğul... NAFİ ÇAĞLAR 31 Aralık 2014 Çarş.19:20 Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul Cor ; Laf, söz ( Antep Ağzı ) Çor ; Küçük baş hayvanlarda hastalık BİR KEMİK İÇİN Bir türlü eritmediniz buzdan dağları. Ördünüz de attınız hileden ağları. Biz, hedeflermiz yukarılar der iken, Sizse, tercih ettiniz hep aşağıları... Siz kopardınız aradaki tüm bağları. Kavurdunuz be yaktığınız o yağları. Ta Fizan’daki bir kemik parçası için, Satıp ta harcadınız bu Nafi Çağlar’ı... NAFİ ÇAĞLAR 12 Ocak 2015 Pt. 07:40 Yavuz/Bağcılar/İstanbul |