AKŞAMDAN AKŞAMA!..
Yabanım, nerdesin, nasılsın diye;
Akşamdan akşama sormak farz oldu… Efkar sofrasında üç-beş kadehi; Akşamdan akşama yormak farz oldu… Çektiğim yürekte hasret elemi; Unuttun hayırsız dilde selamı; İsmini bin nazla yazan kalemi; Akşamdan akşama kırmak farz oldu… Gözlerimde hicranını saklayıp; Kahır limanına yolcu ekleyip; Hayalin başında nöbet bekleyip; Akşamdan akşama durmak farz oldu… Tövbe etsen af gelecek suçuna; Tehir etme ayın bilmem kaçına; İdam sehpasını bir tel saçına; Akşamdan akşama kurmak farz oldu… Cihana değişmem düşen yaşını; Sakın ha karşımda eğme başını; Diliimde saklanan mezar taşını; Akşamdan akşama kırmak farz oldu… Hicran çesmesinden iç kana kana; Aklımdan zorum var fikrimden yana; Emanet bırak git yarayı cana; Akşamdan akşama sarmak farz oldu… Olur olmaz sözlerimi duyduysan; Yüreğine başka bir yar koyduysan; Günahlara bile bile uyduysan; Medet kapısına varmak farz oldu… Ali ALTINLI – 12/01/2014 Saat: 09:49 |
sair yüreginin feryadi duyulsun siirde edebiyatimizda örneklerden olsun...