MERHABAMerhaba Kır çiçeği Gökkuşağı almış yedi rengini Haberin var mı? Haberin var mı yaşama sevincinden Dalga dalga yayılırken gülüşün Gülüşlerin şen kahkahan Gözlerin Ah o gözlerin Gülerken akan gözyaşların Menderesler çizer ovalarım da Yaban gülü Dereotu Ayrılık Terk edemedim içimdeki kafesi Tebessümün Dudaklarında yaşatır İdama mahkûm olan gamzelerinin güzelliğini Saçların; Tel tel ibrişim kumaşta desen Renkleri mor menekşe Salkım saçak gülen yüz Ey dost Açık saçık ortadaydı her şey Bir ay sürdü Dayanamadın kır çiçeğim Dayanamadın gerçeğin kokusuna Sevda doluydu Umut doluydu Kollarında yaşam Gün ışığı kadar çıplak Ve gün ışığı kadar sıcaktı Dayanamadın sıcaklığına Oysa bizim sıcağımız Şiir sıcağı gülüm Yakmaz insanı Bütün kuşlar Yüreğimizden akan kanın sıcaklığıyla uçar Özgürlük kokar kanımız Duygularım Ne Sirkeci-Halkalı banliyosunda üç telli bağlamayla çalınan oyun havası Nede Sen bir yana, ben bir yana Masa başı şarkısı Şarkılarda nakarat Hiç, hiç, hiç biri kır çiçeği Yanlızca Açan taç yapraklarındaki yedi rengin Gök kuşağına yansımasıydı Anlatamadım Anlatamadım sana Yedi veren gülün güzelliğini Görmen gerekirdi Kokusu gelip geçerken gözlerinin önünden Acısı burnunda tütmeliydi Sağlık olsun Canın cana muhtaç olduğu günlerde duyarım susuzluğunu, Ağlayan gözlerimin yaşlarından bana ne Daha güzel günler ağlayan sevdalarla arayacak seni Artık bulamayacak biliyor can Laleleri beyaz beyaz zifri karanlık gecede umut çiçeğinle Orada olmasan da bir dansöz beli kadar kıvrak Zilleri ve çingene düğünlerinde şen kahkahaların boğulacak Gün olacak Yas tutmaya Zamanın olmayacak Karabasan rüyalar kaplayacak hayallerini Yılların yorgunluğu Yer yer zaman zaman çalacak kapını Ve aç insanlardaki yaşama sevinci özgürlüğünü yitirecek gözlerinde –sayende- Sen yitirdiğin değerleri onsekizinde bir genç kızın hülyalı bakışlarında bırakırken Ben hiç yaşamamış gibi o duyguları Hiç yeşermemişçesine yaşam ağacı Umudum ağlayan gözyaşlarıma asılı Seni sevmiş olmamın güzelliğine saygı duyacağım Ve artık Özgün sevdalar çalmayacak kapını Yarım kalmış bir kitabın sayfaları arasında bulacaksın kendini günün birinde Çaresizlik umutsuzluk gün be gün satırlarda Ebedi ayrılığı yaşayacak yedi renk Çoktan unutmuş olacak buluşma yerleri heyecanlı kalp atışlarını ve ritmini En içten en coşkulu yaşam türküleri Rüyalarını süslese de Olanlar unutulanlarda öte yaşayacak hayalini Nelerin nerelere gizlendiğini son kez adını yazdığım tek renkli gökkuşağına soracak Kalkan kadehler Issız bir gemide yol alan Zamanın şerefine yine sensiz çınlayacak Seninle aynı yolun yolcusu değildik ki zaten Yalınızca bir kavşakta buluşmuştu gözlerimiz Ellerimiz Bir deniz kıyısında kenetlendi Sen olanlardan habersiz Ben iki aşkımın birleştiği deniz kıyısında çaresiz Sen insan doğasının gereği yaşarken zamanı Ben durdurmaya çalıştım Geçmesin o saat, bitmesin o dakika, hep aynı saniyede takılı kalsın zaman O an Öylece el ele Donup kalalım istedim zamanın o noktasında Ama Senin yürümeye ant içtiğin yolların varmış uğurlar ola Kal gitme diyemem yolun yordamın ayrı Issız bir tepedeyim bulutum ol diyemem Laz uşağı, can uşağı sevdalı ise eğer Kararan gün doğuşunda bırakmaz seni Aramasan da sormasan da uçan kuşun kanadındaki sıcak havaya Fazlaca bir şey kaybetmiş sayılmaz ki Umudu; cadalozu, kırçiçeğinin, çeçeron kızın ufaklığın yanında;ELVEDA |
Beğeniyle okudum yüreğinize sağlık,sevgilerimi sunarım...