YORGUN YOLCULUKYalnızlık; geceleri şâha kalkan zebâni, Karanlık; gözü dönmüş ve kudurmuş yabâni, Ufukta kör bir yıldız; izini sürüyorum, Gecenin ortasında bilinçsiz yürüyorum. Boştur yakalarımı kaldırışım boynuma, Issız yollar, soğuğu sokmuş bir kez koynuma.. Kırlaşan sakallarma bir tokat gibi çarpar Yağmur damlalarını, uğuldayarak rüzgâr. Sırtımda, bir yaşamın ağırlığı; anılar Ve sevgi; yüreğimde küllenmiş bir kıvılcım! Bu yorgun yolculukta bir tek gerçek dostum var; Her adımda büyüyen, geçmiş yıllara hıncım... Solumuyorum sanki; hafiften inliyorum, Hırıltıya dönüyor giderek nefeslerim Ve tatsız bir mûsiki, nefretle dinliyorum; Islak kaldırımlarda kendi ayak seslerim... Ünal Beşkese (1994) |
Yalnızlığın içine düşen şiir, inatla kör bir yıldızın peşine düşmüş. Yalnızlığın en yoğun halini yaşarken bile, içinden çıkabilmek için bir umuda sarılmış tüm gücüyle.
Sevgi, küllenmiş bir kıvılcım. Bekliyor küllerinden yeniden bir kıvılcım vermeyi. Yorgun belki harfler fakat yeniden cümlelere koşuyorlar. Yıllar sorgulansa da acımasızca bir tek sevgiden yana umut var.
Adımlar ve nefesler çok güzel aktarılmış satırlara. Duygu olduğu gibi yansıyor okuyucuya. Kendi ayak seslerine tahammülü kalmamış bir şiirin, sevgiyi kıvılcım diye tarif etmesi ve halen canlı tutması sevgi dolu bir yüreği olduğuna işaret belki de. Belki de insanın içinde bitmeyen sevgi harfleri taşır, önce umuda ardından aşkın mucizevi kollarına.
Şiir, bir tiyatro sahnesi tadındaydı ve etkiliydi. Saygılarımla.
hayal deniziii tarafından 1/10/2014 10:21:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
hayal deniziii tarafından 1/10/2014 10:23:23 PM zamanında düzenlenmiştir.