F ı r t ı n a z a m a n ıMavi gözlüklü bir çocuk, gözleri ışık kümesi,aklı uçuk Ah seni serencam düşlü kelebek ! Biliyor musun en sevdiğim şey köpüklerle gelen deniz kızlarını su dudaklarından öpe öpe öldürmek Hadi bana koşa koşa gel Koşa koşa Ara sıra muziplik gelir aklıma, Az biraz çocukça ve masumca Örneğin Cleopetra’ın gözlerinin kırmızı olduğuna seninle bahse girebilirim Ya da Venüs’ün pembe renkli fistanına oyuncak bir fare koyabilirim Ayy seni manyak ! deyişine kah kahalarla gülebilirim belki ben gülerken daha çok severim Süreyya gülerken daha çok Paran var mı, cebimde beş kuruşum bile kalmadı Son mangırı köprü altında ki simitçi çocuğa emanet bıraktım Kesik umutları toplayıp papelli düşler kuracakmış Takdiri şayan bir düşünce..Vay anasına be ! Olur ya yarından önce dalıp gidersem uykuya mavi yüreğime dokunma Beni sırtımdan vur Bizim buralar şimdi yağmur ormanları Nisan’ı dört gözle bekler kumrular Tufan olur, gök yere kapanır, üşür Süreyyalar Tüm çiçekler toprağı yatak yorgan bilir Göz gözü, kalp kalbi görmez Ah, bir yanım da yeşil orman yangını şuram da alamet-i Süreyya Göğsümden çek şu kahrolası aşkını ! Şimdi Akdeniz de tüm filikalar alesta ! Ben de fırtına zamanı.... |
hatta kış kıyamet