Sevincimin Kocaman MerdiveniBir elimde yetişkin gün ışığı diğer elimde aysız gecenin fotoğrafı. İçimde kar yüküne dayanamayıp kırılan ağacın sancısı... Yaslanıyorum şafağa tereddütsüz kabulleniş ile.. Mevsimsiz esen rüzgarın gölgesi dalgalansa da bayrak gibi göğsümde. Ve bir düş’ü bağlıyorum adak ağacına tam da ölümden söz ettiğim anda. Korun düşüyor suya yayılıyor klarnet sesi bahara Dönüyor tövbem pusuya yasak yayın yapıyor toprak. Kayan yıldızlar kimin umurunda... Çarpıp çıktığım kapı önleri ikindinin kaygan yokuşunda. Kekik kokulu arka bahçem Bekliyor son dans için kapında... Bir top gülüşünü yuvarla gelsin bana... Soluyorum binlerce yılı Bey dağının akşamında. kalbim kalbini dinliyor sessizce boğuluyor hücrelerim ışığında... Vaktin dibine bak gülüm sesin çarpıyor duvarlarıma sevgi olup dönüyor sana. Bir basamak daha çıkıyor sevincim gün boyu sol göğsümün altında... Ferda Özsoy. |