Budur işte...yüreğinden öptüm sevgili şairem.

Var olasın her daim erdemli duruşunla.

Selam ve en kâlbî sevgimle yüreğine.

Aslında biz değil miyiz yaşadıklarımızın sebebi. Bizim hükmi irademiz
değil mi ortalıktaki düzensiz düzen.Bunun farkında olanlar öyle sanıyorum ki
üzerine düşeni az da olsa yapıyor. Olup biteni bir türlü anlayamayanlar ise
kula kul olmaya,iki kilo pirince,verilen sadakaya ... dünden razı.
Bir toplum bilinçlenmeyi tamamlamamışsa uygar davranışlar sergileyemiyor
ne yazık ki.
Bir hırsıza bir arsıza "ülke seninle gurur duyuyor" denir mi! işte bu sadece bize
özgü bir. Hırsız ve arsız bizdense "iyidir" mantığı insanın ayıbıdır.
Peki nasıl kurtuluruz? Sorusuna ancak "eğitimle,bilinçlenmeyle" diyebilirim.
Teşekkür ederim saygılar.

Bu durum her zaman böyle olmuştur; insanların sırtından geç,inenler, palazlananlar, kan emenler çeşitli bahanelerle kendilerini aklarlar ve hep üste çıkarlar, kah ayakkabı kutularına dolar, euro doldururlar, kah arsa, arazi işlerinde millet malını götürürler; kah imar planlarını değiştirerek ya da ihale kanunlarını .... işte onlar gibi, ne varsa yaparlar; acımazlar, Allah'dan korkmazlar; ki en fazla kutsal değerlere de en fazla çaldıkları dönemlerde sarılırlar; ya da sosyal değerlere, ister dini, ister demokratik, ister hukuki veya benzer değerlere sarılanlar; dindar olsun, başka olsun farketmez bunların ortak paydası bir değer arkasına sığınması...
Ancak kanı emilenlerin taraf olmasını, hem de kendilerini sömürenlerin yanında yer almasını; uydurulan savunmalara aldanmalarını anlamak gerçekten zor...

Duyarlı kaleminize teşekkürler...
Selam ve saygı ile...