BİR YARALI DÖŞ
Her gün aynı rüya her gün aynı düş
Kabuslar içinde geçer her günüm Yardan yara almış bir yaralı döş Çölleri göl etti dökülen kanım Mevsim yine hazan mevsim yine kış Vakitsiz açılan güller kurudu Çırpınıp duruyor bir yuvasız kuş Dört yanını vahşi kurtlar bürüdü Ne tükenmez gece ışık ise loş Sokaklarda cirit oynar cadılar Öyle bir muamma o kadarda hoş Okurtları boğup yedi kediler Elinde bir şişe bir adam sarhoş Dikildi karşıma nara atarak Üzeri perişan şişeside boş Dinle dedi bana kaşın çatarak Beni bu hallere düşüren bir eş Yüzünden şarabı arkadaş yaptım Ne yapsın kaderi gülmeyen bu baş Aşk uğruna artık hayatı teptim Bakma sen başıma yaşım otuz beş Bu gönül yüzünden erken yağdı kar Hayat dedikleri öyle keşme keş Bak hele çevrene daha neler var Bak sabah oluyor çık yavaş yavaş Bu kadarlık sohbet yeter seninle Eritir yüreğin olsada sert taş Sen huşu ile bir ezanı dinle Dedi bana haydi haydi git dolaş Ara da bul artık şu Arıkanı Bu iş böyle gitmez gitmez arkadaş Sevmekten soğutmak olmaz insanı |