SEVGİLİYE AĞITBir kadın bir adamı sever ve şair olur. Bir kadın bir kara sevdada kahrolur. Yanar yakılır kavrulur beden Dile gelir sözler Ama tam ifadesi değildir aşkın. Sevilen çok uzak diyarda Belki de kaf dağının ardında Bilmem ne meçhul mekanda. Arar kadın sevdasını yana yana Aşk odunda kavrula kavrula. Hayatın tek öznesi sevdan olmuşken Bu sevda değil bu bir girdap. Kapılmışsa gönül bir kere Ne sahil ne liman görünür ufukta Kalbin tek rotası o şairin gönlüdür Ey şair sana ne kasideler yazmalıyım Sıra sıra dizsem medhiyeleri Duyar mı vefasız gönlün? Çığlıklarımı duyarsan Kır çiçeklerinden taç yap da Sessizce gel, sokuluver yanı başıma. Soluğunu duymalıyım ilk önce Kokunu işitmeliyim Sonra suretini göster ki Yüreğimde büyüttüğüm yüce varlığın Taşa çevirmesin bedenimi. Gökyüzünde tek bir yıldız yokken Kayan bu yıldızlar yoksa içimden mi kopuyor? Yoksa bunlar ben dahil tüm kainatın bir isyanı mıdır? Başkaldırıdır bu şiir sana Esir ettiğin benliğimin bir haykırışıdır Vuslatı arzulayan aşığın Aslında vuslatı istemeyişidir Zira vuslat demek son demektir… *N* |
Başımıza gelen bunca hasret ha var ha var diye çok ettiğimizdir yokluğunda,
Başımıza gelen bunca şeylerdi çektiklerimiz ile kıble diye yüzümüzü döndüğümüz için aşka...
Saygılarımla