Senin Sevgili
kelimeleri bile güldüren gözlerin var senin sevgili
umutsuz anlarda sen öğrettin umut yapmayı kırıntılar biriktirmeyi küçük küçük tutunup inadına hiç yakasını bırakmamayı senden öğrendim yaşamın, koskoca bir direnmek olduğunu senin heceleri bağırtan sesin var sevgili şiirler gelirdi dize, türküleri bile sende sevdim, sende yol alırken hasrete kulağıma şöyle bir eğilip son kez sen söyledin, zaten hep sen söylerdin son sözü sönmüş bir volkan gibi dudaklarındaydı ne zaman sıkıca sarılsak ayrılık bulurdu bizi her an patlamaya hazır saatli bomba gibi senin ayrılığı bile ağlatan kağıttan gemilerin var sevgili üstüne imkansız aşklar yazdığın ve dipnot olarak seviyorum diye sözler eklediğin sonra denize indirdiğin gemilerin var sevgili umuda yüzdürdün hiç ama hiç umudunu yitirmeden hem de bense hep bu yönünü sevdim senin öyle bir sevincin var ki senin sevgili, gökkuşağı renginde, kavuşunca birbirimize gökyüzü salıverirdi tüm yıldızları sevgimize ardındansa, ay dansa kaldırırdı güneşi kıskanırlardı inan bizi kıskanırlardı... işte, böyle bir sevdan vardı senin sevgili 05.03.2002 / 02:00 İzmir |
hep merak etmişimdir;
o kağıt gemiler yürekten mi açılır çamurlu sulara
ya da yüreğini bulmak için midir sevgilinin...
ve kaptan, neden hiçbir zaman kurtaramaz gemisini
sevgilinin gözlerindeki kayalıklardan...
saygılarımla