menekşe...
kuraklıgımdan catlamıs dudaklarım...
hayalini kurdugum ıslak sokaklarında kayboldugum şehrim senmisin... simdi kollarının arasında titrerken ben gözlerimi kapadıgımda aldıgım nefes senin mi? ne seni bitirebilecek kadar gucluydum nede senden sonra baska bir geceye uyanabilecek kadar cesur... yokluguna alıssın diye kalbim aldıgım butun alkol takviyelerinden yorgun sana acıklayamadıklarımdan hüküm giydim... artık ne seninle aglayabilrim ne de seni aklıma alıp giderim bu sehirden... teninin kokusuyla uyanırken her gune simdi yoksun diye geniş zamanlara yaymaya calısmak ve gelmiyeceksin diye kendimi avutmak... kalbinin her carpışında hissettigim bu var olmak duygusu... kollarının arasındayken uydurdugum bu kafiyeler bu kendimi tamamlıyamıyor olusum seni bırakıp gittigimden beri ne ben tam bir adamım nede yazdıklarım bu tuhaf hayata saygı durusum... isyankarlıgımın acıklaması yok... ne sensizlige tahammulum var nede yoklugunu acıklayan ilahi acıklamalara... teninin kıvrımlarını ezberleyip ıslak sokaklarda kaybolmak gibi ne bulunmak istiyorum nede keşfedilmek senin dısında baska bir kadın tarafından... ne seni unutmak istiyorum nede umrumda değil unutulmak çıkarılmak başka bir leylanın anıları arasından... |