Orada Şehrin Bittiği Yerdedoğusuna mürekkep dökülmüş haritaların açılmamış kıvrımlarına yatırıyorum dipnotlara ulanmış bir hayatın anatomisini. şiir gibi bir nehir geçiyor gözlerimden eğilip elimi sürüyorum parmaklarımı bir dağın eteklerinde kuruluyorum dağ ki; turnalara emanetti turnalarsa rüyalarıma ataçlar tutamıyor artık tasnif dışı tutulmuş öykünmelerin artçı sancılarını söylenmemiş sözler birikiyor içimde tel zımbaları basıyorum dudaklarıma heybemde ne seni doyuracak kelimeler var ne de ’tan’ı utandıracak sözlerim ki ben avuçlarıma sıvadığım sözlerimi gözlerinden aldım acının orada şehrin bittiği yerde cümle kapısının ardında terkedilmiş hüzünlerin kucağında ayak izlerine iz düşürmeyen yollarda bu şehrin acılarını içine çeke çeke büyüyen bir çocuk var ve sana harfin ve diyetin terin ve bedelin kanın ve cinnetin namusun ve dirayetin ayrış(a)madığı o demde seni bırakıyorum... şiir niyetine |
teşekkür ediyorum.)