Ben yağmura yakalandım yine
Ben yağmura yakalandım yine,
En derin acılarımı şemsiye yapıp inatla gülümsedim; Üstümde dolaşan Kara kara bulutlara... Islandım, üşüdüm, yıprandım ve yaşlandım Ama gülümsemeyi de ihmal etmedim. Ben yağmura yakalandım yine, Kuvvetle esen rüzgarları alıp karşıma tüm kederleri bir çırpıda üfledim. Hangi mevsimin kalıntısı bu soğuk, Neden penceremde gezinen sesler bu kadar boğuk? Takvimlerin yaprakları düşerken önüme, Ben düşüverdim zamanın önüne Peşimde bin bir karanlık Bilmem kaçıncı uykumu serdim geceye... Ben yağmura yakalandım yine, Dilimde eski günlerden bir tat, Acı mı tatlı mı hiç bilemedim. Ki ben zaten hangi gün daha iyiydim, Hangi yaşımda daha çok sevildim; Yetişkinliğimde mi çocuk; Çocukluğumda mı yetişkindim bilemedim! Bir kanguru misali kesemde hep acılar biriktirdim, Başka hayatlara imrenmek ile, şükretmek arasında gidip geldim... Ben yağmura yakalandım yine Bu sefer üstelik Hiç bitmeyecekmişcesine! |