MÜSLÜMAN OLAN OKURŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Mustafa Aslan
11 Aralık 2013/YENİ MESAJ GAZETESİ Ehl-i Beyt gemisiyle Kainat Devleti’ne Bu bir yazı-makale falan değildir! Bir Savaşçı Türk’ün, Türk Milletine Türkçe seslenişidir! Azîz, kadîm, şânlı Türk Milleti! Otuz yıl -belki biraz daha fazla- önce, koskoca Genelkurmay Başkanı ağzından; "Kötünün iyisine mecbûruz!" itirafını duymayan veya duymazdan gelen, dolayısıyla da millete ehven-i şerr’i doğruymuş gibi kabul ettiren siyâsilere, hadlerini bildirmek zorundayız! Asıl kötünün iyisine mecbûriyet, yani ehven-i şerr’e rıza bu aymazlara ses çıkarmamaktır! Yaşım gereği, bizzat izlediğim son 45 yılımızda; dîn ve milliyetçilik siyâsallaştırılarak asıl işlevlerinden uzaklaştırıldı! Hatta Haçlı görevlileri tarafından din ve milliyet ayaklar altına alınabildi! Türk Milliyetçiliği temelli, Türk Milletçiliği kavrayıcılığıyla Hilâfet’in bile milleti temsîlen Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne tevdî edilmiş olduğu bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti; bu işbirlikçiler, bu kifâyetsiz muhterisler yüzünden, bölücü eşkıyaya baş eğdi! Memleketin sağcı geçinenleri kurtçuk gibi meyvenin tam göbeğine yerleştirilirken; solcu geçinenler de ağaç kurdu gibi iskeletsiz ve omurgasızca milletliğimizi çürüttüler! Artık Ah! Vah! Edip acizâne dövünmekle zaman kaybedemeyiz! Yeniden ayağa kalkarak milletçe meselemize sahip çıkmak zorundayız! Yoksa dîn elden gidiyor! Vatan elden gidiyor! Devlet teslîm oldu, elden gidiyor! Şühedâ emekleri yok ediliyor! Evliyau’ş-şeytanlar, nursuz nurcular, Allah ile aldatanlar ve milliyetsiz milliyetçiler eliyle kimliksizleştirilip yozlaştırılıyoruz! Dimağlara, şuûraltlarına "Türk’üm" demekle "Türkiyeliyim" demenin aynı olduğu enjekte ediliyor! Siyâseti, Ehl-i Beyt ve Hacı Bektaş öğretisiyle millîleştirmek için yola çıkan Müslüman-Türk’ü görmek zorundayız! Teslîmiyetçi sağcıların ve solcuların inadına; "Bu vatan bizimdir bizim kalacak!" diye nâra atan; "Türkoğlu Türk’üm" diye kükreyen Baştürk’ü duymak zorundayız! Memleketin sağcı siyâsileri İngiltere’den; solcu siyâsileri ABD’den icâzet alarak teslîmiyet yarışındayken, Anadolu’yu karış karış dolaşarak Haçlı ve her türlü emperyalizme karşı başkaldıran Türk’ü görmeğe mecbûruz! Bazen on, bazen yüz, bazen bin, bazen on binlerce inanmış, heyecanlı topluluklara "Türk oğlu Türk’üm" diye nâra attıran Türk’ü görmek zorundayız! Elini göğsüne vura vura, erkekçe, mertçe, Türk’çe; "Gerçek Bozkurt arıyorsanız burda! Gerçek halkçı arıyorsanız burda! Gerçek milliyetçi arıyorsanız burda! Gerçek Türk arıyorsanız, Türkoğlu Türk arıyorsanız; Vallahi de burda, Billahi de burda!" diye kükreyen Türk’ü duymak zorundayız! Bir saat bile olsa ertelemek, geç kalmışlıktır! Türk Milletinin kaybedecek zamanı yoktur! Türk milliyetçiliği ayaklar altına alınıyorken hâlâ; "Milli meselelerde AKP Hükümetine desteğimiz devam edecektir" va’dinde bulunan, konuşması gereken meydanlarda; Türk evlatlarını kızarak susturan, sonra Meclis’te daha önce "Gel Hasip gel! Meclis’in rengini tamamlayalım!" diye tokalaşıp hükm-i şahsiyet verdiği PKK’lılarla güya münakaşa ediyormuşçasına, Türk Milliyetçilerini cambaza baktıran işbirlikçi yardımcısına haddini bildirmek zorundayız! "BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var!" diyerek, görevi gereği bölücüleri dokunulmazlaştıran AKP dururken, siyasallaşmış PKK’lılarla güya kavga ederek şahsında Türk Milliyetçilerine irtifa kaybettiren, PKK’lıları hasım kabul ederek büyüten ürkeklerden hesap sormaya mecburuz! Balgat’taki Oturan Bilge’nin, AKP oylarının bölünmemesi için gösterdiği gayreti görmeyenlerin, akıllarını sorgulamalıyız! Gösterilen adaylarla hem ülkücülerle hem de Türk milliyetçisi duyarlı insanlarla alay ederken, ne yapmak istediği belli değil mi? Sol cenahta ise yara daha derin! Güya Muhteşem Türk Atatürk’ün halefi, CeHaPe Genel Başkanı’nın "Bağımsızlık karakterimdir" diye tarihe kükreyen Atatürk’ün yerinde oturarak, emperyalist Haçlı karşısında attığı güvercin taklalarını görmeyenin de, vicdanını sorgulamamız lazım! Ülkücüler! Devrimciler! Sağcılar! Solcular! Mütedeyyin Müslümanlar! Samîmi cemaat müntesipleri! Muhteşem Türk Atatürk’ten 75 yıl sonra yeniden; siyâset ve politikayı millileştirmek üzere yola çıkan, Türk oğlu Türk Haydar Hoca’yı artık görmeli, bilmeli, duymalı ve desteklemelisiniz! Defalarca söyledim; Müslümanlar olarak münferîden yani tek başımıza yer bulamazsak kilisede, havrada, manastırda namaz kılabiliriz ama bir papazın, bir hahamın, bir kesişin arkasında saf tutarak asla, kat’a ibadet edemeyiz! Dinden çıkar, kâfir oluruz Allah korusun! Rusya’nın yüreği, Moskova’nın kalbi DUMA’da 150 Müslüman Türk’e seccade açtırıp namaz kıldıran ve bunu tek kare fotoğrafla belgelemeyi düşünemeyecek kadar takva Müslümanı, görmek zorundasınız! Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Nûh’un Gemisi dediği Ehl-i Beyt Gemisi’ne binerek Türk Milletini felâha götürmek zorundasınız! Eğer Müslüman iseniz, eğer Türk iseniz, eğer elinizi göğsünüze vura vura, Türk’üm demenin yasaklandığı ülkemizde "Türkoğlu Türk’üm" diye kükremek istiyorsanız, bu gemiye binerek Kâinat Devleti’ne doğru yelken açarsınız! Bu, aynı zamanda her iki dünyanız için de bir nasip işidir! Aksi halde; bütün millet, devlet, vatan, Bayrak ve Din düşmanlarıyla aynı evsafta ve aynı mesâbede olursunuz! TÜRK TÜRK’Ü KORUMAZSA VALLAHİ TANRI TÜRK’Ü KORUMAZ vesselâm... Selâm, sevgi, duâ...
Bu şiir şiir değil, bir haykırıştır Türk’e
Kul tilkiyi katledip, karda bürünmüş kürke Türkçe Türk’üm diyorum, öz Arap olduğum halde Türk kelamı kutsaldır, söylenmez ürke-ürke. Alevilikten yana, utanan Alevi var Dinsiz devrimci olup, Aleviyim diyen var Kerbela bir devrimdir, ancak Allah’sız değil Boşa mı şehit oldu, nur İmam Hüseyin yâr. Ali tutan Ali, Fatima’yı seven kul Allah verdi ismini, nur Hüseyin’dir bu kul Gadir-i Hum zaten farz, inkar eden Yezit’tir Lanet olsun Yezid’e, beş para etmez bir çul. "Kafirun", "Barik" yetmez, "Ezan Duası" kanıt "Allahumme Salli" var, Kur’an var kutsal anıt Ayet ile oynanmaz, İmam Ali’ye mazhar Müslüman olan okur; Ali’dir şaşmaz yanıt. |