matine
Kaz tüyüyle yapılmış bir kafam var yükte hafif pahada ağır.
Mal gibiyim alınıp satılan. Bu yüzden kırıyor beni zihnimdeki kıkırdak dokumalar. Konuşmayı bilmiyorum sevmem de zaten kemiği olmadan kontrollü davranmaya çalışan o yapay zeka abidesi gelişmiş komplimantörleri. Bana tecavüz et ama Kafamdaki ilk baba figürünü sergile dairesel olmasın. Tüm semboller bundan ibaret. Ben mi ? Ben hep merak etmişimdir delinmeden önceki zarların hangi şekilde bakir ya da bakire olabildiğini. Bir dişle iki kişi geçinebilir miyiz demeci ver gazete ilanları bölümünden iş arayanlara. Bu cümle kafan kadar net değil kusura bakma. Şimdi ayıpla pirincin v.s. sini. Kalbimde taş varmış diycem ama şiir olmasından korkuyorum. Korkmakta değil be tiksiniyorum şiirin geldiği tek anlamın aşk olduğu, yalnızlık olduğu salaklıklardan. Tomarla kafiye ödeyip alabildiğin bir mal bulmuşsun sitemi bile etmek gelmiyor içimden birilerine. İçimin döşemelerine komşunun prostatlı iti işemiş gibi görünüyor değil mi ordan bakıldığında. Sana göre de bişeylerim var. Bir kavanoza benzetilen dünyadan içine, gemi yaptın beni hobi olarak. Siktir ediyormuş gibi yap etmekten daha çok hüner ister, çoğunluk demogojiyi sever aksi olan şeylerin mantık zannedildiği çağdayız. Kimseye bulaştıracak cüzzamım da yok oysa ki neden küçümsüyorlar sağlıklıyım, yalaka, budala, aptal ve varım yoğum raflarımdaki ayakkabılar. Aids bile olamıyorum nemli alanlarda aşık olduğunu sananlar kadar. Mazojistmiyim sence o bile değil . ’Barbar ’ da değilim anne_ Lale mül(dür). Bense sadece mal... Hükümdür cinsiyet giydirmek bana kalırsa, aşk değil kabakuvvet.. Olay renklendirme değil seslendirme. Yoksa sen de film gibisin ben de film gibi. Ha aklımdayken bende hiç sevmem sinan çetini. *Megalo Kanyak |