Risale-i Nur
Risale-i Nur, envai türlü dertleri def eder,
İhlâs ile okunduğunda, cennetlik olmaya yeter. Uhuveti, ihlası,muhabbeti,habire artırır, Döktürür her daim alından helal ter. Risale-i Nur, bırakır kazanca bereket, Gönüllere doldurur sevgi ve merhamet. Kim, kabrinin cennet bahçesi olmasını istiyorsa, Kemliklere karşı etsin bu yolu kendine barikat. Risale-i Nur, ziyadeleştirir gözlerin ferini, Def eder hayatın bin bir türlü şerlerini. İnsanların içinde parmakla gösterilir, Gerektiği gibi yaşarsa, içindeki vecizeleri. Risale-i Nur, her iki cihanda da eder insanı aziz, Cemalindeki nur çok uzaklardan bile görünür bariz. Her derdin devası gizlidir içinde, Hayır ve hasenelerle dolar ömrü ahreti olur tertemiz. Risale-i Nur, kazandırır insana rabbin rızasını, Tanıştırır bu fani dünyada insanların en hasını. Kim işin kolayına kaçmadan anlayarak okursa, Bir anda siler, taşlaşmış gönüllerin pasını. Risale-i Nur, insanı cennette Habibullah’a eder komşu, Yufkalaşan gönüllerde otağın kurar sadakat ve huşu. Lisanı-hal ile örnek olur her daim, Bu fani hayat yolculuğundaki dimdik duruşu. Risale-i Nur, doldurur gönüllere ziya üstüne ziya, Hadim eder yaşadıkça, bu en gerçek davaya. Öyle bir etkili merhemdir ki, İyileştirir hemen, sürülür sürülmez en müzmin yaraya. Risale-i Nur, zahmetleri döndürür rahmete, Rahmani yollarda ulaştırır yolcusunu en hayırlı hedefe. Benim ben diyen insanların içinde, Olur, mert oğlu mert, yiğit oğlu yiğit, efe oğlu efe. Risale-i Nur, kurar gönüllere giden en muhkem köprüleri, Mahirce çalıştırır paslanmaya yüz tutmuş törpüleri. Dikenler içinde gezinirken, Derdirir insana destelerce yediveren Muhammedi gülleri. Risale-i Nur, açar insanın ufkunu eder basiretli, Gönüldeki rahmani aşkı olur, hummalı ve hararetli. Fani dünya cihatlarının cenginde, Olur, gözü pek, aslan misali cesaretli mi cesaretli. Risale-i Nur, yufkalaştırır gönülleri dideleri eder yaşlı, Dümdüz olur hayat yolu, olmaz asla çamurlu ve taşlı. Bu emanet nazik can bu tende olduğu müddetçe, Bezenir gönül sofrası olur, helal lezzetli sımsıcak aşlı. Risale-i Nur, bırakmaz gönüllerde kemlik, En çorak gönülleri bile eder güllük çemenlik. Bu yol uhuvvet, muhabbet, sevgi yoludur, Risale-i Nur yolunda olmaz asla ve asla hainlik. Risale-i Nur, tutar insanı her daim zinde, Yaradanın nuru aşıkar olur vecihte. Risalie-nur talebesinin cizgisi bellidir, Haseneleri ağır gelir fani dünya terazisinde. Risale-i Nur, asrın en şifa veren reçetesedir, Haya, şeref, namus,vicdan ve insanlığın perdesidir. Cennete giden yolların hepsinde, Emri-bil maruf nah-yi enil münkerin abidesidir. Risale-i Nur, cehennem narlarından azad olmaktır, Aşk ve şevkle canı gönülden muhabbetle dolmaktır. Emir olunduğu gibi dost doğru olunmadığında, Yaptıklarına nedamet duyup için için ağlamaktır. Risale-i Nur, Vedud dağlarında muhabbet fedailiğidir, Olaylara bakış açısı âlilerden de âlidir. Cevahirden daha değerli vecizeler nakş olmuşsa gönüllere, Fakir de olsa zenginlerin en zenginidir. Risale-i Nur, kızgın kum çölünde, hararet gideren buzdur. Leziz yemeklere lezzet üstüne lezzet katan tuzdur. İnsanı tekammül ettirip olgunlaştıran, Hayat kitaplarının ana fikri olacak en hayırlı ustur. Risale-i Nur, yüce yaradanı anlatır binbir örnekle, Dostluklara yer vermez çizgisi belli olmayan dönekle. Bir bela ve musubet gelirse başa, Şekva etmeden def etmeye çalışır sabır ve metanetle. Risale-i Nur, cennet kapılarını açan miftahtır, Şeytana ve hilelerine karşı en etkili silahtır. Çok okuyup anlamak, anladığını yaşamak ise, Güzel düşünüp, güzel görenlerin yanında vezirdir şahtır. Risale-i Nur, hem zikir, hem şükür, hem fikirdir, Bu yolda yolcu olmayan, her iki cihanda da fakirdir. Ömür miadı bitinceye kadar bu yolda yolcu olmak, Rahmani yollara baş koyanların nazarında en büyük takdirdir. 15/Ekim/2013 Bu şiirimi okuduğunu anlayan, anladığını yaşayan, gerçek manada Risale-İ Nur talabelerine atfediyorum . İbrahim Halil DEMİR |