Çürüyecek, benim de elbet, bir gün bu naçiz bedenim,
Acaba olacak mı, ardım sıra benim için iyilik edenim?
Mezarımın başında, gölgesi gür bir ağaç isterim,
Acaba olacak mı, istediğim ağacı dikenim?

Akacak , benim de toprağa elbet bir gün ferli gözlerim,
Acaba hatırlanacak mı, benden sonra manidar sözlerim?
İnsanlık mangalındaki sönmüş küllerinden,
Acaba tekrar tütecek mi közlerim?

Dökülecek, benim de elbet, simsiyah gür saçlarım,
Acaba ölüm yıl dönümümde, dağıtılacak mı hayır için aşlarım?
Yaşarken yaptığım, hayır ve haseneler,
Acaba mani olacak mı, nazik bedenimi yakmaya ataşlarım?

Sorulacak, benimde elbet, bu fani dünyadaki, her hal ve ahvalim.
Acaba gereken cevapları verecek mi, dünyada bülbül gibi şakıyan dilim?
Çok konuştum mahirce, dervişlerin meclisinde,
Acaba günahlarımı affedecek mi, bir adı da olan âlim?

Kazılacak, bana da elbet,,karanlık daracık bir mezar ,
Acaba görevli melekler, amel defterime iyi mi kötü mü yazar?
Ben amelimle, baş başa kaldığımda,
Acaba uğruna öldüklerim benim için ne yapar?

Yem olacak, benim de elbet emanet bedenim, akrep ve yılana,
Acaba kimse çare bulacak mı bu cansız cana?
Gözümden esirgemediğim sevdiklerimin,
Acaba bir faydası dokunacak mı, mezarda bana?
29/kasım/2013