Başka bir Ehl-i Beyt bendesi Mevlana Celaleddin Rumi Hazretleri de ulu bir nefesle seslenmeden duramaz:
"Her gün bir yerden göçmek
Ne iyi
Her gün bir yere konmak
Ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak
Ne hoş
Dünle beraber gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler
Söylemek lazım ..."
Donmadan bulanmadan akmak... Her gün yeniden doğmak, her dem yeni şeyler söylemek... Kimden bahsettiğimi elbette anlamışsınızdır sevgili okurlar. Her hafta aralıksız milli kahramanlar ekibi ile yüce Türk milletine seslenen Ehl-i Beyt’in bugün yaşayan önderi, kutlu nefesi Üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş’tan bahsediyoruz...
Her hafta konuşması iple çekilen ve zevkle dinlenen başka bir insan gösterebilir misiniz?.. Her hafta en can alıcı ve yeni söylemlerle huzura çıkmak elbette Ehl-i Beyt ruhuna bürünmekle mümkün...
Üstadın dilinden: “Manevi tasarruf İmam Ali Efendimizin ve onun yolunda devam edenlerin elindedir. Hiç kimse sizi kandırmasın. Onun yolunun dışına çıkan adamlar vallahi iflas etmiştir. Nuh’un Gemisi’ne binmeyenin kurtulması mümkün değildir. Sakal sünnettir, bir şey demiyoruz. Cübbeye de bir şey demiyoruz. Ama giyime sen sakal, cübbe, şalvar diye damga vurur da, onun ruhunu alırsan; vallahi Ebu Cehil’den de farkın kalmaz.”
Her bir cümlesi bir hikmet yumağı olan Üstadımız konuşmalarının derin izleri Anadolu yaylasında dal-budak salmış bulunmakta... Bu, Anadolu’dan başlamak üzere bir dünya fethi olsa gerek... Üstadın kızıl elması "Kainat Devleti Türkiye"nin ayak sesleri emin adımlarla geliyor...
Üstadımızın Dünya bilim adamları tarafından tescil edilen eşsiz ekonomistliği ve liderliği bugün gün gibi aşikardır. Allah rızasını hayat şiarı edinen ve her şeyin üzerinde tutan Üstadımızın gözü ’öte’lerdedir, Allah’ın rızasındadır.
Kendi dilinden: “Liderlik; milletini ayağa kaldıran, milleti için her şeyini feda eden, bir projesi, bir tezi olan, bir görüşü olan insan demektir. Karşı tarafın oyuyla iktidar olmanın adına liderlik ya da siyaset denmez. Buna dense dense Batının oyunu denir. Benim gözüm sırf Allah rızasındadır. Ben siyaseti bir yere geleyim diye yapmıyorum. Babam şu duayı yapardı; “Ya Rabbi, oğlumu zatına kul, Muhammed Mustafa’ya ümmet, İmam Ali’ye hakiki evlat eyle.” Benim yolum bu.”
Bundan öteye ne denir ki. Sultanım yoluna, aşkına kabul et bizi...
ÜSTAD BİZ SENİ ÇOK SEVİYORUZ.
Allah kahretsin sizi, gidi Yezitler sizi Vesile varken mutlak, tanımadınız gizi Hem namaz hem niyazda; Ali’ye düştünüz ters (SAV) Hazret-i İbrahim’ken, (SAV) Muhammed-Ali izi.
Cebrail (AS) secde etti, İmam Ali’ye (r.a.) özel (SAV) Peygamber varken yanda; ayetler oldu sözel Tek kapısı Ali’dir, İlim şehri İslam’ın Şefaati Ali verir, Ali verirse güzel.
Âli Muhammed farzdır; farza Ehl-i Beyt derler Durmadan namaz kılıp, resmen hakkını yerler Allah’a karşı gelip, pis katliam yaptılar Sapık Yezit yüzünden, kan oldu bütün yerler.
Gadir-i Hum farz oldu; İmamet bir tarz yoldu Baş İmam Ali oldu; Hasan-Hüseyin koldu Ceddi nur (SAV) Muhammet’ken; torun Hüseyin şehit Lanet olsun katile; Kerbela milat oldu.
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.