Mumyam İrinden Çürümesini BeklemeyinYazılmalıydı elbette sizler söylemiştiniz Ölmeden az evveldi belkide Hayır hayır ölüm üzerindeydi. Kendi cesedimi taşıyorum şimdi Mumyam irinden çürümesini beklemeyin Okunmalıydı, onlarda söylemişlerdi Lanet, şimdi bir kuş gagasında kutsal eskisi Çürümesini beklemeyin irinden mumyam Tezatlarını düşünün bu mısrada yazdıklarım surete dönüşecek Ne söylediklerim umursanacak Nede ben umursayacağım söylemediklerimi Nasılsa boş verilmiştir. Pislik, en çok en güzelin içinde Gülü düşünün bu mısrada sevmeyenler leylak düşlesin Topraktan aldığı besini yani, pınarına akan pisliği birde Cesedimi taşıyorum şimdi Söz sizlere, yormayacağım göstereceğim yazdıklarımı Cesedimi dedim, ruhumu, ölmedim yani Yaşadığını hiç görmemiştim bedenimde cesettir ruhum Kefeni sözlerimde… Gökyüzündeki hareketli karartı durdurur hayatı Yanlış almaz onlar leşin kokusunu Azrail’den daha büyük sabırla beklerler İndiklerinde yere gökyüzü yine mavi Akbabalar diyorum yani, söz vermiştim yormayacağım sizi. Ey silgim ve yazgımın sahibi Ömrümü silerken yazan, tanrıdan bahsediyorum yani Buralarda bir yerlerde adı geçmeliydi. Günlük hayat şiiri bu her parçası onlar için Kendini çıkamayan nesne yazık haline Her gün ezilirsin eksilmezsin merdiven diyorum yani Basamakları umursanmayan sadece çocukların ilgilendiği Tek imgem olsun bu şiirde “yalan” Affedin açıklamayacağım hayır durun Kızmayın gizliliğe söz vermiştim hatırlıyorum Ben diyorum yani gerçeğin tek yalanı Her gün bakılırda bakamaz kendine arkası puslu Görünmeyen bir yerlerde saklar yüzleri Her sabah hatırlatır gelene kim olduğunu Ayna diyorum yani Bizi en çok seven haliyle ve en zavallı yönümüzle Olmayan tek şey olacaktı şiirde bağışla beni kalem Finalin eksik yine |
imge denizi burası
yüzme bilmeyenlerin boğulacağı derinlikte
bu yüzden kimse burada yok
ama tebriklerim çok