selam
istemediğin bir mecrada kalmak,
ölünün kör kuyuda kireçle recm edilmesine benzer... ölü beden kurtulmak için feryat ettikçe, kireç her an yavaş yavaş eritir de bedeni, duymaz figan eden gülleri... ruh köşeye sıkışınca ne yapar...? kendi bedeninde kendini boğar, tırnaklarıyla keser bileklerini... olmadı mı, hayata takar kara gözlüklerini, içindeki kurda müracaat eder kemirme bahsinde... ilmek ilmek dolaşır kurt ruhun kılcal damarlarında, ağır ve ağrılı bir süreç başlamıştır ruh için, mahkemesini kendi kurmuş, savcısı,hakimi kendi olmuş, hükmünü kendisi vermiş infazı imzalayan kendi kalemini, mecalsiz parmaklarıyla kırmış, elektrikli sandalyesini kendisi oturmuş, ve bahse konu kurdu, kendisi zerk etmiştir damarlarına... ağrılar arttıkça ,bir an olsun uzaklaşır ruh celladından, ki dahi, bu bile yeterli gelmeyince, artırarak dozu, daha da iştahlandıracak kurdu, dokunulmayacak mahrem odasına,yüreğe yönlendirecek... kurt devam edecektir yoluna ,ilmek ilmek izlerini bırakarak... ruh kendi celladını azil etmiş, kendi üstlenmiştir şırınganın şefliğini... doz artar,kurt azar,yürek daralır gelenden... kurdun girmesiyle yürek zarından, önce hoş bir sıcaklık, sonra sonsuz karanlık.... ruh huzura ermiş, kurt doyuma doymuştur. her iki tarafta istediğini almış, bir hikayeyi yazıp, son satırlarını kan ile bağlamış, kapağı hayatın vuslatı, ölüm ile mühürlemişlerdir... şimdilerde gece dışarı çıktığınızda,açık havada olur da gökyüzüne bakarsanız, yarı sönmüş bir yıldız size göz kırpacaktır.... işte o yıldız, bizden size son selamı yollayacaktır... h.deniz |
Ölüm değişik hallerde gelir...Eceliyle, kazayla, boğulmayla,kurşunla,bıçakla ...
Ölümün değişik yolları ....Tebrik ederim...Güzel bir şiirdi.