Ölü.
Ne arıyorsun hala
Ölü bedenimin otopsisinde Hangi gerçek tatmin eder ki seni Kör bir makasla kaburgalarımın kesilmesi mi? Kesildikten sonra iç organlarımdaki kanın soğuk soğuk, Metalden aşağıya akması mı? Hangi savcının siyah daktilosu yazar bedenimdeki izleri Kim bilir sözlerinin beni darp ettiğini Ölmeden önce vücudumda bıraktığın Mor! İzleri Kim açıklayabilir bu cinayeti Kim inanır işlediğin cinayetin suç aletine Kim suçlar gözlerini, söyle simdi? Ruhumda bıraktığın izleri kim silecek peki Hangi musalla taşında nerde o hünerli imamlar Hangi beyaz kefen örter kirlettiğin ruhumu? Kimler dua ile defnedecek cenazemi hangi dini inanç affettirebilir Benim aslında sende öldüğüm gerçeğini Hangi toprak kabul eder, bu ihanet dolu bedeni Hangi ahiret kabullenir, parça, parça ruhumu Avucundaki bir avuç toprağa sığınmışken ben, Aslında yakılsın isterdim bedenimin Otopsisinden sonra Külleri savrulurdu belki de, bir kuzey rüzgarı ile Belki de, yağardım bir Karadeniz yağmuru ile pencerene Sen yine yağmur var derdin yine yağmur bu şehirde ! Kim bilir o sıra camda olurdun affettirmek için her şeyi Belki de |
yeni biriyim ama ''hoş geldin'' diyecek kadar eskiyim galiba...