Dil-Rüba
Segâhın koynunda bir gece
Dolunay pencereme misafir Şiirler yazmak istiyorum içinde sen olmayan İmgeler boyun büküyor Oysa; sen diye başlasam Biliyorum, Kelimeler raks edecek kalemin ucunda Uzaklara, çok uzaklara taşıdım yüreğimdeki seni Kurda kuşa yem olmasın Karlı dağlara gömdüğüm sevdam Sancılı tohumlarla filizlensin sen açsın kardelenler Sâyebân olsun Melekler ayaz gecelerde Üşümesin, yıllarca yüreğimde taşıdığım umutlar Uyumak istiyorum gecenin titreyen sessizliğinde Düş artık düşlerimin yakasından dil-rüba ! Uyandırma gönül çerağımı Gayrı bu sevdayı çekmez yüreğim Ey Yâr ! gönlümün sultanı başımın tacı varlığın gurbet yokluğun acı Ya çık git yüreğimden Ya ömür boyu kal Böyle yaşayamam Gidersen beni de al Şimdi; Alacakaranlık dünyam Firak’a mahkum hayaller yorgun ve dilsiz Hissediyorum, Bir şeyler var kopup giden Sessiz sessiz Fütursuzca harcadığım hayat Doludizgin taşırken beni meçhule dilimde bir terennüm senden kalan; -Sevdim hem de çok sevdim Asla pişman değilim... Mehmet Nalbant |
Bir M Ü K E M M E L damgasi da buna.
Bu kez KISKANDIM galiba :)
Hüzün zirvelerden ötede...
Tebrik ederim efendim...
SAYGILAR...