YALVAÇLIMBengisu damlattın ruh köküme Işık yağmuruyla yıkandı gecelerim, nefesinle... Susuzluğum tenine, ............Buselerineymiş meğer; ................... Bak, ben anladım. Çöllerimde su kuyusu güzelliğin var ............O güzellikte dönüp durmakta gayri ........................Sevda çıkrığım... Asırları delen açlığım, ............Bereketli sofram, gönül ziyafetim; Bal-kaymaklım, baklavalım, sütlaçlım Gece saçlım, Yalvaçlım... Tanıdığım, tattığım en yasak meyve, Seninle kovulmuşum Cennet’ten Tut bırakma ellerimi..! Al, sana verdim sana, şu deli yüreğimi..! Yağmur ol, selinde götür beni, Nabzım tavana vurduğunda, Kırıldığında kanatlarım kendi çıkmazımda Gün tepeme çıktığında hışmıyla ......................Ellerini .........................Gözlerini ararım serinlik için .........................................................Deliler gibi... Sen hiç kızmaz, ..................Ve sahi sen .........................Hiç bağırıp çağırmaz mısın..? Bu duruluk, bu sakinlik nerden.? Ve nerden bu gökçe bakışlar..? Bir yaralı ceylanım Sol yanımdan yedim kurşunu işte ........................Benimle ağlamaz mısın..? dediğimde ...............................Bağdaş kurup can evime ....................................Sabaha dek ağlayışın, ............................................Ağlayışımız geliyor gözlerimin önüne.. Zeytin saçlım, Yalvaçlım Mustafa Ceylan |