Batan Güneşin Geceye Düşen ÇığlıklarıDumanlı sarı bir hüzün konaklar sevdama Kervanları vurduğu saatlerde haydutların Yüreğine düşen yollarda,ıslanır hasret türküleri Ve ıslığını çalmaya başlar vuslatı unutan saatler... Üşür kirpiklerime astığım resimler Düşlerime sardığım/çocukluğumdan kırık bir tebessüm Kum taneleri prangasıyla inletirken bakışlarımı Ürker yalnızlıklarım/saçlarıma kurduğun salıncaklarda Tılsımını yitiren yıldızlar konar parmaklarıma Duvağını örten gökyüzünden firari Gözyaşlarında boğulan arabesk bir şiirdir yaşamak... İmgesel yolculuklarda yaşanan/yaşlarından sen akan Buz sessizliğinde erirken sen Sürgün ederken kendini/varoşlarda gecekondu saçaklarına Ufuklarda kaybolan hayallerim/mahcupken mum alevine Geceye vuran şavkın aydınlatır yüzümü Açık denizlerde hükmünü sürerken tufan Bir kız düşer haritalardan/hayali harları tutuşurken Korkunç çığlıkları öper başakları Ve kan kusan gece selamlar erguvanları Ansızın bir tohum yeşerir/maviyi solduran dudaklarımda Ansızın bir tohum/rengi bebeklerin gülüşünde Yalın ayak ışığa sarılırken içimdeki ses/sesin Seni hangi düşte bulurum/yıkılırken cam kulelerim Vur sürgündeki sevinçlerimi/doğmamış güneşi batır gözlerimde Bitir saltanatını mertliğin/kuşluk vakitlerini asarken ipe Beyaz gülden akan kan/kırmızı gül olur tende Sevdayı musalla taşında öpen/bir çocuk tutuşturur nehirlerime... Leyla Akgül |