Mâhsunay
Hazân erdi bağıma
Kar yağdı şakağıma Çatlayan dudağıma Seni sordum Mâhsunay Bahtımın karasına Gönlümün yarasına Kaşla göz arasına Seni sordum Mâhsunay Yalnızlığın demine Eline mahremine Kırdığın kalemine Seni sordum Mâhsunay Şafağın uykusuna Kaçağın kuytusuna Âşığın duygusuna Seni sordum Mâhsunay Baharlara kışlara Kabus olan düşlere Terk edilen eşlere Seni sordum Mâhsunay Zamanın akışına Gönlümün nakışına Hasretin yakışına Seni sordum Mâhsunay Vedasız gidişlere Derin iç çekişlere Ah edip bitişlere Seni sordum Mâhsunay Toprak olup taşlara Uslanmayan başlara Akıttığın yaşlara Seni sordum Mâhsunay Sabaha küs geceye Cevapsız bilmeceye Başucunda heceye Seni sordum Mâhsunay Boyun büktüm Hudâ’ya Rahmeyledi gedâya Sin denilen odaya Seni sordum Mâhsunay |
Yüreğine
Kalemine sağlık