""gönül atıma nal çakan kader. sesimi de sulara döktü şafak köprüsünden, nal deyip mıh demez düş üstüne, zaman düş yığar cümbüş üstüne. gönül duru duymaz! söz yığar söz üstüne.""
bir tan yeli saçlarından okşarken gülüşlerin, ben sevdaların nallarını topladım. aşk şiirleri düşerken feryatla cebimden, bir papatyanın yapraklarında bulurum kendimi, gelirim, giderim, gelirim, giderim... giderim... biterim düşlerinde...
dinlensin kulakların; acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir, bukağı olur gözlerin, bağlar seni bana, hareket edemem...
sahi değilim uykusuz gecelerinde at nalı kadar değer biçilirken umutlara, hem nalına hem mıhına vurulur sevdaların. hayallerse: yalancının mumuna ateş.
"dünü sessizce gömdüm toprağa iş üç nalla bir ata kaldı, zaman üç kollu saatlerde yandı..."
gözlerime mil çekti tek heceli bir söz, diyeceksiniz yok devenin nalı! gönülsevdanın zeytin dalı: deve nalbanda bakar gibi bakar halden anlamayan aşk...
bundan böyle eller baksın yüzüne! ata binen nalını, mıhını arar. boş ver be gönlüm! atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Dünü Sessizce Gömdüm Toprağa şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Dünü Sessizce Gömdüm Toprağa şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.