SİMİTÇİ ÇOCUKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Tek kare bir fotoğraftan(simitleri yere dağılan ve ağlayan simitçi çocuktan), çocukların çocukluklarını yaşayamadan çalışmasından etkilenerek yazdım.
Sesime gel simitçi çocuk
kışın ayazdaki soğukta pabuç parası ya da iki ekmek parası kazanmak için karda iz bırakan, güneşe el uzatan, zeytin gözlü, çatık kaşlı; simitçi çocuk Duy beni ! Sakın ola ki utanma yamalanmış paltondan. Açsan utanma karnı tok, gözü açlardan. Utanacaksa eğer birisi o sen değil, gözü züğürt, zengin olmalıdır. Üşüyorsan eğer çek üstüne masumluğunu. Sahiplenecek bir evin dahi yoksa üzülme! Gündüzleri kuşları dinle, geceleri yıldızları seyret Sanma ki herkes kuşları duyar, yıldızları görür. Soğuğa ve ayaza sarıl gece banklara uzanarak küsme bir kapı tokmağım bile yok diye Senin kapın kalp, tokmağın tatlı dildir Hayattan çalacağın en soy şey olmalı kirli ellerde yoğrulmuş hamur Sakın ola ki masumluk kokan yanaklarına doğru uzamasın gözlerine vuran hüzün. Uzayacaksa eğer senin yanaklarına değil senin çırpınan gözlerini görmezden gelen, gözü züğürdün yanaklarına uzamalıdır! |