KEŞKE MEKTUP BIRAKSAYDIN...
tarih öncesi bir yalnızlık.
geceleri aldatan yalanlar. zifiri siyah hüzünler. yüze kazınan derin izler. iki dudak arasına gizlenen, iki yürek arası savaşlar. yenilgiler, vazgeçişler, ama yine de. bir Simurg gibi yeniden doğuşlar. bilemem... kaç yürek uçmak istedi yüreğine. kaç kişi yoruldu. kaç kişi vazgeçip, düştü zirvenden. ve kim bilir kaç kişi anlayamadı; varmak için sana bulmalıydı Seni, önce kendi ruhunda. Ah Adam...! benim her yolculuğum yalnızca sana bu kaçıncısı unuttum. bilmiyorum... kaç defa öldürdüm içimde Seni Artemis gibi. kaç defa saldım seni gökyüzüne yıldızlar gibi. şimdi söyle.... Aşkın’a kulluğum kabul görmedi mi hala gönlünde? her gece yırtılıyor yokluğunla düşlerim. ilaç gibi avuçlarıma doldurup, intiharlarımı süslüyorum sessizce gelin ediyorum, beyaza boyuyorum teker teker. bileklerime doluyorum, kan kırmızı kuşak rengini. Ah....! biraz uyuyabilsem belki o zaman ölebilirim...! keşke...! bir mektup bıraksaydın giderken keşke...! işte o zaman azad ederdin beni bu AŞK’tan....! /NergizA/ |
Oysa Aşk tır cildi güzelleştiren..