BİTSİN ARTIK BU ŞİDDET
Birbirlerini deliler gibi seviyor,
Ayrı kaldıklarında uyku girmiyordu gözlerine. Kavuşma gününü iple çekiyor, Hasreti doya doya yaşıyorlardı sevgilerinde. Günler günleri, hasret hasreti kovaladı, Artık arada hiç bir engelleri kalmadı. Düğün dernekle erdiler muratlarına. Sevgiyi yumak yapıp eklediler yarınlarına. Çocukları olunca dahada arttı mutlulukları, Hayat şartları ağırdı ama, hala vardı umutları. İçine attı hep sabretti sevgi egemendi yıllarca, Şiddete başvurmadan hep çıkar yollar aradı. Sonunda hayat şartlarına yenik düştü, İçkiye sığındı, sarhoştu bilemedi, dövdü. Kıskançlıklar başladı ondan dövdü. Evde yemek bulamadı yine dövdü. İşten çıktı, durumu bozuldu dövdü. Arkadaşına kızdı, morali bozuldu dövdü. Çevresiz, kimsesiz kaldı yine dövdü. Çaresiz kaldı hep dövdü dövdü. Bir zamanlar bir an bile ayrı kalamadığı, Gözü gibi sevip kokladığı o yegane insanı, Hayata yenik düşüp, bilmeden hırpaladı, Yar dediği insanı, yar dediği yerden yaraladı. Bir türlü kaçıp kurtulamadı o cefakar insan, Hep boyun büktü, sineye çekti, sessiz kaldı. Sevgisi hiç eksilmedi, hayata ve sevdiğine karşı. Alışkanlık mı, korkudan mı, nedense kaçamadı. Bu insanlar bizim anamız, bacımız, canımız. Ürkek, yaralı, hepsi sevgiye, şefkate hasret. Nedendir bilinmez senelerdir bu gaflet, Ne olur bitsin artık bu şiddet, Hep birlikte edelim onlara hürmet... Nevzat KÖKÇAK |