VİCDANNAME
Hayat, bir nehir olur dağılır kol kol
Başladığı yerde bitermiş her bir yol Uzar gider karaları serpe serpe gece bazan akıl ermez içimizde başlayan biten güce olur ya üşütür kimi zaman içimizdeki har döner de ağustosta yağar başımıza kar kaçamaz insan bir düşün ince yağmurundan çekemezken ayaklarını hayatın çamurundan açılır içimizde güller, eşsiz firdevs oluruz varlığın nurundan sıyrılır hepyekün bir nefs oluruz düşeriz telaşların ortasına yaşarız sadece anı unuturuz gören gözlerimizle, alnımıza yazılan imtihanı bölmez olur gün gelir hiç bir şey, gafletten uykuyu olur da herbirimizin ömrü yusuf’un atıldığı karanlık kuyu umurumuza mı duvar diplerinde ağlaşan papatyalar varlığımızı sararken bunca anlamsız angaryalar tavus kuşlarından daha zarif ve kibirliyiz anlıyorum ki sokak köpeklerinin teninden daha kirliyiz yokuz, varlık deryasında damla niyetine zerre değiliz bir bir sönen ışıklardan geriye kalan karanlık gibiyiz biner sırtımıza dünyanın vazgeçilmez kamburu gereriz ruhumuza davul derisi gibi bomboş gururu aç yatanlara ağlarız tok karınlarımızla ne mutlu oluruz, yattığımız yerden kurtardığımız yarınlarımızla cennetin hissedarıyız güya, ilahi kudretin sur’uyuz onca anlamsız yaşamların süzme kusuruyuz öyle bir çağdayız ki her birşey sonuna kadar satılık hilm ziyan getirir, tutulan şey en acımasız katılık elbet gelecek hesap günü, sur ile susunca tüm sesler son defa alınıp sonsuzluğa karışacak nefesler kanlı lokmaların, sahtiyan ruhlu imansız sahipleri son defa görecekler, kimin elindeymiş gerçekten ipleri yakarışların para etmediği günler gelecek gülmeyi unutanların ahir zaman yüzü gülecek yarılsın gökkubbe, toprak ateşler kussun söyleyin şu imansızlara gösterişle şenlenen yalan dilleri sussun sorarlarsa nere gidiyoruz, söyleyin nere burdan topladığımız ateşlerle, elbette geldiğimiz yere vuslat, büyük sevgiliye kavuşmak demidir ömür rotası düzgünse gerçek aşka ulaştıracak gemidir ALİ RIFAT ARKU 02/11/2013 İSTANBUL |
Tebriklerimle,
Saygılar.